10. Hukuk Dairesi 2017/1366 E. , 2017/2770 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ...ve Dağıtım A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ...tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, iş kazası nedeniyle ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirin 506 sayılı Yasa"nın 26. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir.
506 sayılı Yasa"nın 26. maddesinde sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir.
İnceleme konusu davada; Davalı işveren bünyesinde çalışan sigortalı ..."un şoför yardımcısı,..."ın da şoför olduğu tırla 22.12.2004 tarihinde ..."dan..."ye davalıya ait sigara taşırken işveren..."in de araca bindiği, ..."in diğer çete üyeleriyle birlikte çalıştığı, çetenin tırı gasp ederek şoför ve sigortalıyı, diğer çalışan..."i öldürdüğü, mahkemece alınan kusur raporunda gasp çetesinin %90, işverenin ise %10 kusurlu bulunduğu, mahkemece kusur raporu esas alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasa"nın 26. maddesindeki sorumluluğun kusur sorumluluğuna dayandığı dikkate alındığında kusur raporlarının 506 sayılı Yasa"nın 26, 4857 sayılı Yasa"nın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü"nün 2 vd. maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasa"nın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin
ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
Mahkemece, hükme esas alınan 29.03.2011 tarihli kusur raporu oluşa uygun değildir. Davalı işveren ... ve Dağıtım A.Ş. "nin sevkiyat ile ilgili çalışma şekli ve usulü, sevkiyat işinin nasıl ve hangi güvenlik önlemleri altında yapıldığı, haksız fiilin önlenmesi için hangi iş güvenliği önlemlerinin olması gerektiği, işverenin sigortalının maruz kaldığı iş kazasını önlemeye yönelik alması gereken tedbirlerin nelerden ibaret olabileceği, araca binen ..."in araca binmesinde işverenin talimatı, kusuru veya illiyetinin bulunup bulunmadığı, sevkiyatta görevlendirilen şoför ve şoför yardımcısı dışında araca 3. bir kişinin alınması durumunda sorumluluğun kimlere ait olacağı, işverenin bu önlemlerin alınması hususunda eksikliğinin olup olmadığı, alınmış önlemlere sigortalının uyup uymadığı hususları irdelenerek davalı işverenin kusur oranı belirlenmelidir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar yöntemince araştırılmalı, yeniden kusur aidiyetinin ve oranlarının belirlenmesi için uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmalı ve raporlar arasında çelişki oluşması halinde bu çelişkiler giderilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece; yukarıda açıklanan eksiklikler giderildikten sonra karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ...ve Dağıtım A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... ve Dağıtım A.Ş."ne iadesine, 03.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.