Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/20586
Karar No: 2008/16258
Karar Tarihi: 21.10.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/20586 Esas 2008/16258 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/20586 E.  ,  2008/16258 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mersin 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 26/04/2007
    NUMARASI : 2004/657-2007/223

    Davacı,  davalı işveren nezdinde 15.11.l992-10.5.2004 tarihleri arası çalıştığının tespiti ile işçilik alacaklarının tahsiline   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava: 15.11.1992–10.05.2004 tarihleri arasında davalıya ait depo garaj iş yerinde bekçi olarak çalıştığının tespiti ile iş akdinin haksız feshi nedeniyle ödenmeyen işçilik haklarının tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece hizmet tespitine yönelik davanın kabulü ile yazılı şekilde işçilik alacakları karar altına alınmış ve bu karar davalı taraflarca süresinde temyiz edilmiştir.
    Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi icap ettiği, Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olan bu tür davalarda, öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren, tarafından verilip verilmediği, ya da çalıştıklarının kurumca tespit edilip edilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu yasal koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmasının konusu, sürekli kesintili mevsimlik mi olduğu, başlangıç ve bitiş tarihleri ve alınan ücret konularında tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre isticvap olunmalı, işyerinin kapsam kapasite ve niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlendikten sonra ücret konusu üzerinde durulmalı tespiti istenilen sürenin evvelinde ve sonrasında beyyine başlangıç sayılabilecek ödeme belgeleri ve sair bu nitelikte bir belge yoksa Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun M.288 de yazılı sınırları taşan ücret alma iddialarında yazılı delil aranmalı bu sınırlar altında kalan ücret alma iddialarında ücret miktarları tanıklardan sorulmalı 506 sayılı Kanunun madde. 3 B ve D de olduğu gibi ücretin sigortalı sayılmanın koşulu olan durumlarda ücret alma olgusunun var olup olmadığı özellikle saptanmalıdır. Bu davalarda işverenin kabulünün tek başına hukuki bir sonuç doğurmayacağı göz önünde tutulmalıdır.            
    Somut olayda hükme dayanak alınan devam çizelgelerindeki imzaların davacının eli ürünü olduğu belirlenmiş ise de bu çizelgeler işveren elinde değildir. Davacı elinde olup davacı tarafından sunulmuştur. Öte yandan davacının imzasını taşıdığı tespit edilen çizelgelerin tarihlerinde oynama olduğu gibi tümünde davacının adının en sona ve değişik kalemle yazılmış olduğu yazı karakterlerinin farklı olduğu çıplak gözle yapılan inceleme ile dahi açıkça anlaşılmaktadır.
    Davalı işyeri depo garaj olup 1988 yılından itibaren tescil edilmiş olduğu ve 1992/1 dönemden sonra işçilik bildiriminde bulunulmadığı davalı kurum tarafından cevap dilekçesinde bildirilmiş ise de iş yerinin faal olduğu ve çalışmanın sürdüğüne ilişkin davacı ve davalı tanık anlatımları karşısında anılan iş yerinden dava konusu dönemde kuruma verilmiş dönem bordrolarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği açıktır. Esasen 
    mahkeme de bu yönde araştırma yoluna gitmiş ancak davalı kurumun 03.05.2005 tarihli cevabındaki noksanlıkları gidererek kurumdan yeniden bu yönde talepte bulunmamıştır.
    Yapılacak iş dava konusu dönemde davalı işyerinden kuruma verilen tüm dönem bordroları getirtilerek bordrolarda kayıtlı çalışanların her yılı kapsar biçimde çalışmış olmalarına dikkat edilerek çalıştıkları dönemle ilgili tanıklıklarına başvurmak, dava konusu dönemde iş yerinden kuruma bildirimde bulunulmadığının saptanması halinde, iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerlerinin kayıtlara geçmiş kişileri veya benzer işi yapanların kayıtlara geçmiş kimseleri tespit edilip dinlenilmek, işyerine ilişkin Kurum şubesinde bulunan işyeri dosyası ile, davacıya ait işyerindeki şahsi dosyalarını celbetmek, muhtasar vergi beyannamelerini incelemek ve tüm deliller toplandıktan sonra delilleri takdir edip ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Söz konusu fiili ve hukuki gerçekler dikkate alınmadan, davacı elinde bulunan ve davacının isminin tümünde değişik kalem ve yazı karakteriyle listenin sonuna eklendiği çıplak gözle dahi anlaşılan devam çizelgelerine (imzanın davacı eli ürünü olduğundan bahisle) ve yukarıda yazılı niteliklerde olduğu denetlenemeyen tanık anlatımlarına itibar edilerek eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı işverenin işçilik alacağına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalı işverene iadesine,  21.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi