Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/20584
Karar No: 2008/16257
Karar Tarihi: 21.10.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/20584 Esas 2008/16257 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/20584 E.  ,  2008/16257 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mersin 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 05/06/2007
    NUMARASI : 2005/1247-2007/293

    Davacı,  davalı işveren nezdinde 15.9.2000 tarihinden itibaren  çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.   
    Dava; davacının 15.09.2000–26.02.2002 tarihleri arasında davalıya ait tüp bayii iş yerinde evlere tüp dağıtım işinde çalıştığının tespiti ilişkindir.
    Mahkemece ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan bu sonuç hatalı olmuştur.
    Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi icap ettiği, Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olan bu tür davalarda, öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren, tarafından verilip verilmediği, ya da çalıştıklarının kurumca tespit edilip edilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu yasal koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmasının konusu, sürekli kesintili mevsimlik mi olduğu, başlangıç ve bitiş tarihleri ve alınan ücret konularında tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre isticvap olunmalı, işyerinin kapsam kapasite ve niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlendikten sonra ücret konusu üzerinde durulmalı tespiti istenilen sürenin evvelinde ve sonrasında beyyine başlangıç sayılabilecek ödeme belgeleri ve sair bu nitelikte bir belge yoksa Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun M.288 de yazılı sınırları taşan ücret alma iddialarında yazılı delil aranmalı bu sınırlar altında kalan ücret alma iddialarında ücret miktarları tanıklardan sorulmalı 506 sayılı Kanunun madde. 3 B ve D de olduğu gibi ücretin sigortalı sayılmanın koşulu olan durumlarda ücret alma olgusunun var olup olmadığı özellikle saptanmalıdır. Bu davalarda işverenin kabulünün tek başına hukuki bir sonuç doğurmayacağı göz önünde tutulmalıdır.
    Somut olayda davacının dava konusu dönemde davalı işyerinde geçen çalışmaları nedeniyle işçilik alacaklarının tahsili istemiyle dava açtığı, anılan davada dava konusu dönemde çalıştığının kabulü ile buna göre karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği
    dosya içerisine celp edilen Mersin İş Mahkemesinin 2002/404 Esas sayılı dosyasından anlaşılmaktadır. Her ne kadar işçilik hakları davasında kurum taraf olmadığından kesin delil niteliğinde değilse de güçlü delil niteliğinde olduğu açıktır. Yargılama sırasında dinlenen davalı tanıkları ile mahkemece resen belirlenerek dinlenen tanıklar davacının çalışmasını görmediklerini söylemiş, 14.03.2007 tarihli duruşmada dinlenen  (İşçilik alacağı dosyasında da beyanları hükme esas alınan)  tanıklar da davacı iddiasını doğrular mahiyette anlatımda bulunmuştur. Mahkemece tanık beyanları arasındaki mübayenet giderilmeden ve davacı yararına anlatımda bulunan tanık anlatımlarına hangi nedenlerle itibar edilmediği açıklanmaksızın hüküm kurulduğu görülmektedir.
    Yapılacak iş; davanın niteliği göz önünde tutularak davacıya yeniden tanık dinletme imkanı sağlanarak tanık beyanları arasındaki mübayeneti gidermek,  tanıklardan bir bölümünün anlatımının diğerlerine neden üstün olduğunu ve farklı bir sonuca ulaşılması halinde aynı konuda güçlü delil niteliğindeki işçilik alacağı dosyası ile oluşan mübayeneti açıklamak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece söz konusu fiili ve hukuki gerçekler dikkate alınmadan, davanın niteliği göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi