9. Ceza Dairesi Esas No: 2020/4156 Karar No: 2021/211 Karar Tarihi: 20.01.2021
Tefecilik - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/4156 Esas 2021/211 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir tefecilik suçundan mahkumiyet kararı temyiz edilmiştir. Müşteki Hazinenin duruşma gün ve saatini bildiren çağrı kağıdı usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle sanık hakkında verilen hükmü temyize hakkı olmadığı sonucuna varılmıştır. Sanık müdafiinin müvekkili hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tefecilik suçu için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli olduğu belirtilmiş, birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmadığı ifade edilmiştir. Sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini için eksik inceleme yapıldığı ve bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiği, hapis cezasının ertelemesine karar verilemeyeceği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK 241, TCK 51, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi, CMUK 317, 321 ve 326/son maddeleri.
9. Ceza Dairesi 2020/4156 E. , 2021/211 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik Hüküm : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; Müşteki Hazinenin duruşma gün ve saatini bildirir çağrı kağıdının usulüne uygun olarak 21/05/2015 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen duruşmalara katılmadığı ve kamu davasına katılma isteminde bulunmadığı, bu nedenle sanık hakkında verilen hükmü temyize hakkı olmadığı anlaşılmakla, eksiklik giderme yazısı uyarınca vekile çıkartılan çağrı kağıdı sonrasında vekil tarafından yapılan temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, İncelemenin sanık müdafiinin müvekkili hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: TCK"nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması, bu bağlamda maddi gerçeğin tereddüde yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanığın Ceyhan İcra Dairesinin 2009/5318, 2010/5001 ve 2010/5002 takip sayılı alacaklı olduğu icra dosyalarında borçlu olarak görünen kişilerin borcun sebebi konusunda tanıklıklarına müracaat edilmesi sonrasında sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre de; Sanık hakkında Türk Ceza Kanunu"nun 241. maddesi uyarınca tefecilik suçundan hapis cezasına mahkumiyetin yanında, aynı madde uyarınca adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Suç tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş ve 65 yaşını bitirmemiş olan sanık hakkında Türk Ceza Kanunu"nun 51. maddesi uyarınca hükmolunan hapis cezasının miktar itibariyle ertelemesine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 20/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.