11. Hukuk Dairesi 2015/11521 E. , 2016/8219 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/05/2014 tarih ve 2012/52-2014/214 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 19.292 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin ana sözleşmesi ile yönetim kurulu üyeleri olarak ... ve davalının seçildiğini, şirketin yegane işinin davalının da ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu ... Turizm A.Ş."ne ait ... Hotel"in işletmesi olduğunu, davalının iki şirketin de yönetim kurulu üyeliğini üstlendiğini, ... A.Ş."nin müvekkili şirket yetkililerini ... Hotel"e sokmadığını ve fiilen müvekkili şirketin ticari faaliyetini gerçekleştirmesini önlediğini, müvekkilinin hukuki haklarını aramasını engellemek için davalının yönetim kurulu toplantılarına katılmadığını, müvekkilinin ... A.Ş."den olan alacak ve haklarının tahsili amaçlı işlemlere karşılık davalının müvekkilinin ... A.Ş. ile olan yönetim ve işletme sözleşmesini bizzat sona erdirdiğini, davalının yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde müvekkiline bilgi vermeyerek haklarını elde etmesini engellediğini, yegane ticari faaliyetine ilişkin işe son verilmesini sağlayarak zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, davalının faaliyetleri nedeniyle müvekkilinin 6.500,00 Euro"dan fazla zarara uğradığını, davalının kanunun ve ana sözleşmenin kendisine yüklediği edimleri kasten yerine getirmeyerek ve müvekkili şirketin tek faaliyetine son vererek telafisi imkansız zararlara sebep olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL tazminatın faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuş, müvekkillinin halen davacı şirketin yönetim kurulu üyesi olduğunu, davacının dayanak yaptığı genel kurul kararı iptal edildiğinden dava şartı bulunmadığını ayrıca, aynı karar nedeniyle şirket kendi yöneticisine dava açamayacağından davanın husumet yönünden de reddi gerektiğini, davanın süresinde açılmadığını, müvekkilinden başka yönetim kurulu üyeleri de olduğundan eğer bir zarar var ise bundan tüm üyeleri müteselsilen sorumlu olacağından davanın tüm üyelere karşı açılması gerektiğini, davacının iddialarına göre uyuşmazlığın davacı ve ... A.Ş. arasında olduğunu, şirketin tek amacının ... Hotel"i işletmek olmadığını, ortaklar tarafından gerekli sermaye oluşturulamadığından şirketin hiçbir zaman faal hale getirilemediğini, iddiaların gerçek dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı aleyhine sorumluluk davası açılmasına ilişkin genel kurul kararı ile şirket denetçisinden alınmış vekaletnamenin yargılama sırasında sunulması ile usulü eksiklik ve dava şartlarının tamamlandığı, davacı tarafça davalının dava dışı ... A.Ş. ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşmenin fiilen uygulanmasını, sözleşmenin konusunu teşkil eden otele davacı şirketin girmesi engellenerek oteli işletmesinin, bu konuda şirketin yasal haklarını aramasının engellendiği ve zarara uğratıldığı iddia edilmiş ise de, davacı şirket ile dava dışı şirketin yetkili temsilcisi arasında imzalanmış geçerli bir sözleşme ibraz edilmediğinden bu konudaki iddia ve taleplerin somut delillerle ispatlanmadığı yine, davalı yönetici tarafından davacı şirkete kusurlu olarak veya ihmalle verilmiş herhangi bir zarar ispatlanmadığı gibi, davalının davacı şirket ile aynı konuda faaliyet gösteren başka bir şirkette yönetim kurulu üyesi olduğu ileri sürülmüş ise de, davada haksız rekabet hükümlerine dayanılmadığı, buna dayalı bir talepte de bulunulmadığı, davacı şirketin eksik ibraz edilen ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinin davalının kusurlu bir eylemi ispatlanmadığından sonucu değiştirmeyeceği, davacı tarafça usulüne uygun somut deliller ile ispatlanmış bir haksız eylem ve zarar bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, davacı şirketin yönetim kurulu üyesi olan davalının yaptığı işlemler nedeniyle şirkete verdiği zararların tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, dava konusu işlemlerin gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 6762 sayılı TTK"nın 341. maddesi uyarınca davacı şirket yönetim kurulu üyesi hakkında böyle bir davanın açılabilmesi için genel kurulda dava açılması yönünde karar alınması ve davanın, denetçiler tarafından bizzat veya onların atadıkları vekillerce açılması gerekmektedir. Davalı aleyhine dava açılması yönünde alınmış bir genel kurul kararının varlığı işbu sorumluluk davası yönünden dava şartı olup, mahkemece re"sen göz önünde bulundurulması gerekmekle birlikte açıklanan koşullar, sonradan da tamamlanması mümkün usulü bir eksiklik niteliğinde olduğundan bu usulü eksiklik, davanın hemen reddini gerektiren bir durum da değildir.
Her ne kadar mahkemece, davalı aleyhine sorumluluk davası açılmasına ilişkin genel kurul kararının yargılama sırasında ibraz edildiği ve şirket denetçisinden alınmış vekaletname de dosyaya sunulmuş olmakla usuli eksiklik ve dava şartlarının yargılama sırasında tamamlandığı kabul edilmiş ise de, davalı aleyhine dava açılmasına ilişkin karar alındığı iddia edilen davacı şirketin 06/04/2010 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının yoklukla malul olduğu gerekçesiyle alınan kararların iptali istemi ile açılan davada, ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 28/01/2011 tarih, 2010/284 E-2011/31 K. sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiği, kararın temyizi üzerine Dairemizin 28/06/2013 tarih, 2011/11723 E-2013/13682 K. sayılı kararı ile bozulduğu ve karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine de Dairemizin 28/02/2014 tarih, 2013/17036 E-2014/3740 K. sayılı ilamı ile yok hükmünde olan yönetim kurulu kararına dayanılarak toplanan 06/04/2010 tarihli genel kurul toplantısının da geçersiz olduğu belirtilmek suretiyle kararın genel kurul tarihinin düzeltilerek onanmasına karar verildiği, bu genel kurul toplantısından sonra yapılan 28/03/2011 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında, açılan işbu sorumluluk davasının devam ettirilmesi yönünde karar alınmakla birlikte, davalı tarafından bu genel kurul toplantısının da yoklukla malul olduğu gerekçesiyle alınan kararların iptali istemi ile ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/218 E. ( devredilmekle ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/433 E.) sayılı dosyasında açılan davanın halen derdest olduğu anlaşılmakla, 06/04/2010 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının yoklukla malul olduğuna ilişkin deracattan da geçen mahkeme kararı nazara alınmaksızın ve 28/03/2011 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına yönelik açılan davanın sonucu beklenilmeksizin dava şartının gerçekleştiğinden bahisle yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz ititazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.