Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1578
Karar No: 2021/1007
Karar Tarihi: 09.02.2021

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1578 Esas 2021/1007 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/1578 E.  ,  2021/1007 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26.06.2018 tarih ve 2016/597 E- 2018/654 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 24.10.2019 tarih ve 2018/1399 E- 2019/1373 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkil banka ile davalı firma arasında akdedilen sözleşme kapsamında TEİAŞ"a hitaben 125.000 TL bedelli teminat mektubu verilmek suretiyle davalıya teminat mektubu kredisi kullandırıldığını, davalının kredi sözleşme koşullarına uymaması üzerine 16/02/2016 tarihinde hesaplarının kat edildiğini ve meri mektubun iadesinin talep edildiğini, sonuç alamadıklarını ileri sürerek, davalı lehine TEİAŞ"a hitaben verilen 125.000 TL teminat mektup bedelinin bankanın merkez şubesinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi için davalılardan tahsiline, dava esnasında mektubun tazmin olması durumunda ödenen tutarın tazmin tarihinden itibaren temerrüt faizi, BSMV vb. yükümlülüklerle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamışlardır.
    İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu edilen teminat mektubunun süreli olduğu ve 30/12/2016 tarihi itibari ile işlem görmeksizin süresinin dolduğu, davaya konu edilen teminat mektubunun davacı açısından risk oluşturması söz konusu olmadığından depo talebine ilişkin davanın bu aşamada konusuz kaldığı, bununla birlikte dava açılış tarihi itibariyle alınan bilirkişi raporu ile davacının depo talebinin yerinde olduğu anlaşıldığı, her ne kadar bilirkişi raporunda asıl borçlu dışında kefillerin sorumluluğunun bulunmayacağı değerlendirilmiş ise de davalı kefiller ile dava açılış tarihi itibariyle davacıya karşı davaya konu teminat senedi nedeni ile sorumlu olduklarının değerlendirildiği zira davaya konu teminat mektubunu davalı kefillerin, kefil oldukları genel kredi sözleşmesine istinaden düzenlenerek dava dışı firmaya verildiği gerekçesiyle, davaya konu teminat mektubunun 30/12/2016 tarih itibariyle süresinin dolması nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davacı vekilince dava konusu teminat mektubunun 27.12.2016 tarihinde önce 02.01.2018 tarihine kadar son olarak da 22.12.2017 tarihinde 31.12.2018 tarihine kadar ikinci defa uzatıldığı, karar tarihi olan 26.06.2018 tarihi itibariyle teminat mektubu riskinin devam ettiği, dolayısıyla davanın konusuz kalmasının söz konusu olmadığı ileri sürmüş ise de, teminat mektubunun ilk sona erme tarihinden önce 27.05.2016 tarihinde davanın açıldığı, yargılama sürecinde davacı vekilince teminat mektubunun süresinin uzatıldığına dair iddia ve delil ileri sürülmediği, bu hususun karardan sonra ileri sürüldüğü gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin HMK"nn 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davacı banka tarafından düzenlenen ve üçüncü kişiye verilen teminat mektubu bedeli tutarında teminatın depo edilmesi istemine ilişkindir. Şu halde istemin (davanın) konusu bizatihi teminat mektubu yahut bedelinden kaynaklanan alacak olmayıp davacı bankanın garanti sözleşmesi hükümleri uyarınca doğan riskinin pasifize edilebilmesi için, mektup bedeli tutarında ek teminatın depo ettirilmesi istemine ilişkin olmakla davanın konusunu davacının sözleşmeye dayalı teminat alacağı oluşturmaktadır.
    İlk derece mahkemesince, teminat mektubunun vadesinin dolması nedeniyle gelinen aşama itibariyle davacının riskinin kalmadığı gerekçesiyle davanın konusu kalmadığı değerlendirilmiş ise de davacı yandan dava sebebini oluşturan maddi vakıaya ilişkin riskin henüz devam edip etmediği usulünce sorulup saptanması gerekirdi. Mahkemece bu gereklilik gözetilmeden yapılan uygulama bir yandan HMK"nın 31. maddesinde öngörülen hakimin davayı aydınlatma görevinin yerine getirilmesindeki yanlışa işaret ettiği gibi diğer yandan da HMK"nın 27. maddesinde öngörülen davacının hukuki dinlenilme hakkının ihlali mahiyetinde olup mahkemece verilen karar bu yönleriyle yasaya aykırıdır.
    Mezkur yasa hükümlerinin kamu düzenine ilişmekte olduğu izahtan varestedir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemeleri kamu düzenine aykırılık gördüğü hallerde bu durumu re’sen gözetmek durumunda olup davacı vekilince ilk derece mahkemesince bu hususlar sorgulanmadan karar verildiği yönünde gösterilen istinaf nedeni ve dilekçeye ekli belgelerle de banka riskinin sürmekte olduğunun tevsik edildiği gözetildiğinde, kabulü gereken istinaf başvurusunun, HMK"nın 357. maddesine dayalı olarak esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine,09.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi