12. Ceza Dairesi 2018/4790 E. , 2018/10457 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Çocuk Mahkemesi
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal, Şantaj
Hüküm : 1-Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan TCK"nın 134/1-2. cümle, 43/1, 31/3, 62/1, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Şantaj suçundan TCK’nın 107/2-1, 43/1, 31/3, 62/1, 52/2-4, CMK’nın 231/5. maddeler gereğince mahkumiyete ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan suça sürükelenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafii ve katılan vekili tarafından, şantaj suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar ise suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Şantaj suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik temyiz istemenin incelenmesinde:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı kanunun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı nazara alınarak, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin, itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca gereği merciince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için isteme uygun olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin, bir nedene dayanmayan, katılan vekilinin, erteleme hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde 14 yaşında bulunan katılanın yarı çıplak resimlerini kaydettiği olayda;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.03.2015 tarihli, 2014/14-603-2015/66 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; katılanın cinsel ve fiziksel mahremiyetine ilişkin çıplak görüntülerini, onun bilgisi dışında, kaydeden suça sürüklenen çocuğun eyleminde TCK"nın 134/1. maddesinde tanımlanan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yanı sıra toplumun sahip olduğu ortak ar ve haya duygularını, yerleşik edep kurallarını incitici ve genel ahlâka aykırı nitelikteki resimlerin kaydedildiği sırada 14 yaşındaki katılana ait müstehcen görüntünün depolanması nedeniyle 226/3. maddesinde düzenlenen müstehcenlik suçunun da oluştuğu, bir fiili ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan suça sürüklenen çocuğun, TCK"nın 44. maddesi gereğince, daha ağır cezayı gerektiren müstehcenlik suçundan cezalandırılması, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan ise hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanunan aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.