1. Ceza Dairesi Esas No: 2009/4104 Karar No: 2013/840 Karar Tarihi: 11.02.2013
Kasten yaralama - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2009/4104 Esas 2013/840 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık A.. U..'nun kasten yaralama suçunun sübutu kabul edilerek cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebi olan meşru savunma koşullarının varlığına dair müdafi savunmaları reddedildi. Ancak Adli Tıp Kurumu raporlarına göre mağdurun yaşamsal tehlike geçirdiği ve her yaralanmanın ayrı ayrı yaşamsal tehlikeye neden olup olmadığı konusunda açıklık bulunmadığı için sanığın hukuki durumunun tayini eksik inceleme sonucuna dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı bulundu. Mağdurenin sanıkla evli olmasına rağmen başka biriyle ilişkiye girmesi ve olay günü hakaret eden sanığa bıçakla saldırması da sanık lehine haksız tahrik hükmünün uygulanmasını gerektirip gerektirmediğinin tartışmasız bırakılması hatalı bulunarak hüküm bozuldu. Mahkeme 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 81/1, 61 ve 62. maddelerini uygulamıştır.
1. Ceza Dairesi 2009/4104 E. , 2013/840 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No: 1 - 2009/67692 MAHKEMESİ : Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ VE NO: 14/10/2008, 2008/108 (E) ve 2008/253 (K) SUÇ : Kasten yaralama
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık A.. U.."nun suçunun sübutu kabul, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin meşru savunma koşullarının varlığına, müdahil vekilinin suçun tasarlanarak işlendiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; 1- Adli Tıp Kurumu Aksaray Şube Müdürlüğünün 18.06.2008 ve 15.09.2008 tarihli raporlarına göre; mağdurun, kafa,yüz ve boyun bölgesinde çok sayıda darp ve kesici delici alet yarası bulunduğu, beyin zar boşluğuna kanama ve beyin doku içine kanama nedeniyle yaşamsal tehlike geçirdiği ve yüz bölgesindeki yaralanmanın yüzde sabit iz niteliğinde olduğu belirlenmesine rağmen, yaralanmaların her birinin ayrı ayrı yaşamsal tehlikeye neden olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık bulunmadığından, bu konuda Adli Tıp Kurumundan rapor aldırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayini yerine eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Mağdurenin, sanıkla evli olmasına rağmen sanığın kız kardeşinin kocası ile ilişkiye girmesinin, olay günü kendisine hakaret eden sanığa karşı bıçakla saldırmasının sanık lehine haksız tahrik hükmünün uygulanmasını gerektirip gerektirmeyeceğinin karar yerinde tartışmasız bırakılması, Yasaya aykırı ve sanık müdafii ile müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 11/02/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.