Davacı 1.1.1972-6.8.1982 tarihleri arası Bağ-kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vEkili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacının sair temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı Kurumca kabul edilmeyen primleri ödenen 1.1.1972-6.8.1982 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğunun tesbitini istemiş, mahkemece anılan tarihler arasında meslek kuruluş kaydı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usule ve yasaya aykırı olmuştur.
1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 1.1.1965-17.4.1973, 1.1.1981-22.11.1982 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu, Reşadiye Esnaf Odasında 4.3.1981-14.2.1993, Tokat Esnaf Odasına 1.1.1972-6.8.1982 tarihleri arasında kayıtlı olduğu, davalı Kurumca 1.1.1972 tarihi itibariyle oda kaydına istinaden tescil edildiği, 1995 yılında oda kayıtlarının silinti ve kazıntı ile oluşturulduğunun anlaşılması üzerine vergi kaydı esas alınarak başlangıç (tescil) tarihinin 1.10.1972 tarihine çekilerek 30.4.1973 tarihinde terkin, 20.4.1982 tarihinde tescil, 22.11.1982 tarihinde tekrar terkin edilip isteğe bağlı sigortalı olarak 16.2.1993 tarihinde tescil edilip 29.2.1996 tarihine kadar isteğe bağlı sigortalı olarak kabul edildiği, davacının 1.1.1972-1.10.1972, 1.5.1973-30.4.1982 tarihleri arasındaki sigortalılığının iptal edildiği 30.12.1972-26.5.1995 tarihleri arasında prim ödemelerin bulunduğu, kurum bilgisayar kayıtlardan alınan bazı hesap cetvellerinde davacının sigorta başlangıç tarihinin 1.1.1972 bazılarında ise 1.10.1972 tarihinin gösterildiği, Kurumca davalıya yazılan yazıda sigorta başlangıç tarihinin 1.10.1973 olduğunun belirtildiği Kurum vekilince de cevap dilekçesinde başlangıç tarihinin 1.10.1972 olduğunun beyan edildiği, hesap özetinde sigortalının icraya verildiğinin yazılı olduğu, davacının Reşadiye Esnaf Odası kaydının 4.4.1991-14.2.1993 olarak düzeltildiği , Tokat Esnaf Odasından ise kaydın silindiği anlaşılmaktadır
Davacının 1.1.1972-1.10.1972 ile 1.5.1973-20.4.1982 tarihleri arasında esnaf sicili ve kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı bulunmadığından sigortalılık şartlarını taşımadığı ortadadır. Ancak davacının 30.12.1972-26.5.1995 tarihleri arasında toplu prim ödemelerinin bulunduğu, 22.9.2005 tarihli ekstrede de davacının icraya verildiğinden söz edildiği görülmektedir.
Davacıyı kendi hatalı işlemi nedeniyle yıllarca sigortalı sayan Kurumun davacıya sigortalı olduğu inancı verdikten ve primleri tahsil edip yıllarca kullandıktan sonra sigortalılığın iptal edilmesi M.K."nun 2. maddesinde öngörülen doğruluk ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacaktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1.10.1997 günlü, 1997/10-578 Esas, 1997/758 Karar sayılı kararı da bu yöndedir. İhtilaf konusu olan 1.1.1972-1.10.1972 ile 1.5.1973-20.4.1982 tarihleri arasındaki döneme ilişkin primler tahsil edilip davalı Kurumca uzunca süre kullanılmış ise davacının bu dönemde 1479 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gerekeceğinden mahkemece 30.12.1972-26.5.1995 tarihleri arasında yapılan toplu ödemenin bu dönemi kapsayıp kapsamadığı belirlenmeli ve çıkacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.