20. Hukuk Dairesi 2016/3433 E. , 2016/4850 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuş,reddi istenen hakim tarafından çekilme kararı verilmiştir.
Ret ve çekilme talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından 09.12.2015 tarihli dilekçesinde özetle; "...Mahkeme hâkiminin, 06.10.2015 günlü duruşmada vekil olarak şahsına yönelik sebepsiz yere saygıdan yoksun, aşağılayıcı tutum ve davaranışlarda bulunduğu, bu davranışları nedeni ile kendisini uyarınca, zapta gerçek dışı olarak "bu sırada davalı vekili tanıkların çağrıldığı sırada sürekli olarak hâkime müdahalesi üzerine kendisi uyarıldı" şeklinde kayıt düştüğü, mahkemece belirlenen keşif gününde bilirkişinin hazır olmaması nedeni ile keşif yapılamadığı, taraflarınca yeni keşif günü tayin edilip edilmediğinin mahkeme kaleminden sorulduğu, ancak, yeni keşif günü tayin edilmediğinin aynı gün öğrenildiği, daha sonra kendilerinin haberi olmadan 09.12.1015 tarih ve saat: 10.30"da, müvekkilinin rahatsızlığı nedeni ile evinde kızı ile bulunduğu sırada mahkeme heyetinin keşif için geldiği, bu sırada hâkim ile davalı taraf arasında tartışma yaşandığı, tüm yaşananların bilirkişi tarafından kayıt altına alındığı, hâkimin gerçeğe aykırı beyanlar içeren tutanak düzenlendiği, davalının kimliğinin hâkim tarafından davalıya fırlatıldığı, dosya ve genel tavırlar incelendiğinde hâkimin davranışlarının usûle, kanuna, hakkaniyete ve tarafsız yargılanma ilkesine aykırı olduğu, objektif yargılama yönünden hâkimin tarafsızlığı konusunda tereddüte düşüldüğü..." gerekçeleriyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Reddedilen hâkim tarafından, reddi hâkim sebeplerinin somut olayda bulunmaması sebebiyle istemin reddi gerektiği, ancak davalı asilin sergilediği tutum ve kendisi hakkında Cumhuriyet Savcılığına yapılan bildirim de dikkate alındığında davadan çekildiği yönünde görüş bildirilmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine, hâkimin çekilme kararının usûl ve kanuna uygun olduğuna ilişkin verilen karar, davalı vekili tarafından reddi hâkim talebinin reddine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
HMK"nın 36. maddesi uyarınca, “Hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hâlinde, taraflardan biri hâkimi reddedebileceği gibi hâkim de bizzat çekilebilir. Özellikle aşağıdaki hâllerde, hâkimin reddi sebebinin varlığı kabul edilir...” denilmiştir. Somut olayda, davalı tarafından, haberleri olmaksızın verilen keşif ara kararının icrası sırasında hâkim ile davalı arasında yaşanan nedenlerden kaynaklı olarak reddi hâkim talebinde bulunulmuş, hâkim tarafından da aynı gerekçe ve Cumhuriyet Savcılığına yapılan şikayet nedeni ile davadan çekilinmiştir. Gerek ret talebi gerekse de çekilme kararı merci
tarafından incelenmiş olduğu halde, aynı nedenden kaynaklı ret istemi ile çekilme kararı hakkında birbirine aykırı kararlar verilmek suretiyle çelişkiye düşülmüştür. Reddi hâkim talebi ile ilgili olarak ileri sürülen ve keşif sırasında yaşandığı iddia edilen olaylar; HMK"nın 36. maddesinde belirtilen “Hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hâli” olarak değerlendirilmek sureti ile reddi hâkim talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile reddi hâkim talebinin reddine buna rağmen çekilme talebinin de kabulüne karar verilmiş olması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün “reddi hâkim talebinin reddine” ilişkin kısmının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/04/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.