7. Ceza Dairesi 2014/10268 E. , 2015/11819 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
5271 sayılı CMK 260/1.maddesi gereğince katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun hükmü temyize hakkı bulunduğu gözetilerek o yer Cumhuriyet savcısının temyizi ile birlikte yapılan incelemede;
Suçtan doğrudan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurulu, yargılamadan haberdar edilerek katılma imkanı tanınmadan gıyapta karar verilmesi,
Ele geçen eşyanın niteliğine ve suç tarihine göre, sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa"nın 8/4. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı olup, o yer Cumhuriyet savcısı ve müşteki ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 25.02.2015 günü oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Sanık elinde poşetlerle araç beklerken kollukça yanına gidilip yapılan aramada sanığa ait poşetlerin içerisinde 50 karton kaçak sigara ele geçirilmiş, açılan kamu davasında yargılanan sanığın 5607 sayılı Yasa"ya Muhalefet suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.
Sanık aşamalardaki savunmalarında; sigaraları babası ve amcasının ihtiyacı için satın aldığını beyan etmiştir.
Anayasamızın;
2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.
12. maddesi "herkes kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez, temel hak ve hürriyetlere sahiptir" hükmünü taşımaktadır.
13. maddesi ise, "temel hak ve hürriyetler özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlandırılabilir. Bu sınırlamalar Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz" biçimindedir.
20. maddesinde de, özel hayatın gizliliği güvence altına alınmış ve "Milli güvenlik, kamu düzeni ve suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça yine sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça, kimsenin üstü, özel kağıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz..." hükümleri mevcuttur.
Yine Anayasamızın 38.maddesinin 6.fıkrası da "Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilemez." hükmü amirdir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası"nın 206/2-a, 271/2, 230/1 maddeleri fıkraları da hukuka uygun surette elde edilen delillerin kullanılabileceğini, yani kanuna aykırı elde edilenlerin ise hükme esas alınamayacağı şeklinde açık düzenlemeleri içermektedir.
Adli aramaların nasıl yapılacağını düzenleyen 5271 sayılı CMK"nun 116. maddesi arama kararı verebilmesi için suç tarihine nazaran makul şüphenin bulunması ve aynı yasanın 119. maddesi aramanın, hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının, Cumhuriyet Savcısına ulaşılamadığı takdirde, kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerince yapılabileceği biçimindedir.
Sanık hakkında mahkumiyet kararı verebilmek için yakalanan sigaralardan başka delil yoktur. Ancak arama, CMK"nun 119. maddesine aykırı biçimde, hakim kararı alınmadan Cumhuriyet Savcısı ya da kolluk amirinin yazılı emri olmadan kolluk tarafından yapılmıştır. Kolluğun doğrudan arama yapması hukuka aykırıdır. Bu şekilde ele geçen delillerde hukuka aykırı delil niteliğindedir,
Yukarıda maddeler halinde belirtilen Anayasa ve CMK"nun hükümlerine nazaran; usulsüz aramayla ele geçen delillerin hükme esas alınması, hukuk devleti ilkesini zedeleyeceği, kişilerin Anayasa ile teminat altına alınmış temel hak ve özgürlüklerini korumasız bırakacağı aşikardır.
Anayasanın 38/6, 5271 sayılı yasanın 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkralarına nazaran hukuka aykırı biçimde elde edilen delillere dayanılarak hüküm kurulamayacağından, yasaya aykırı ele geçirilen sigaralar üzerinde yapılan inceleme sonucu elde edilen bilgilere (bilirkişice kaçak olduğunun tespiti) dayanılamayacağı, bu bilgiler olmadan sanığın kaçak sigara taşımaktan mahkumiyeti için yeterli delil bulunmadığından beraati gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun sanığın 4733 sayılı Yasa"ya Muhalefet suçundan cezalandırılması gerektiği yönündeki bozma kararına katılmıyorum.