11. Hukuk Dairesi 2020/1590 E. , 2021/1006 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 04.02.2019 tarih ve 2019/61 E- 2019/83 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 25.12.2019 tarih ve 2019/2387 E- 2019/1686 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin ilaç ve biyomedikal sektörlerinde üretim ve ticaret konularında faaliyet gösterdiğini, dünyanın pek çok ülkesinde ürünleri için distribütörleri aracılığı ile dağıtım ağı oluşturduğunu, bunun bir parçası ve Türkiye ayağı olarak davalı ile aralarında 29.05.2002 tarihinde distribütörlük sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında yer alan ürünlerin müvekkili tarafından davalıya tedarik edildiğini, bu ürünlerin tek ruhsat sahibi olan davalının da ruhsatın verdiği yetkiye dayalı olarak satış işlemini gerçekleştirdiğini, davalı tarafından sözleşme gereği gibi ifa edilmediğinden,müvekkili şirketin sözleşmeyi Eyestil ürünleri bakımından feshetmek durumunda kaldığını, sözleşmenin usule uygun bir şekilde feshedildiğini, ancak davalının Eyestil ürünleri yönünden ruhsat sahibi değişikliği işlemini kendi rızası ile gerçekleştirmediğinden müvekkilinin yeni distribütörü SIFI İlaç A.Ş. tarafından ürünün satışının yapılamadığını, Sağlık Bakanlığına yapılacak olan ruhsat değişikliği başvurusu dosyasına eklenmek üzere mahkemeden feshin gerçekleştiğine dair tespit kararının alınması gerektiğini, işbu tespit davasının ikame edilmesinde hukuki yararın mevcut olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshedildiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, HMK"nın 106. maddesi gereğince tespit davası açılabilmesi mümkün ise de; aynı Yasa"nın 106/2 maddesi gereğince tespit davası açanın kanunlarda belirtilen istinai durumlar dışında bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunması gerektiği, yine aynı Yasa"nın 106/3 fıkrası gereğince, maddi vakıaların tespit davasının konusunu teşkil edemeyeceği, davacının tebliğ şerhli fesih ihtarı ile sözleşmeyi feshettiğini ortaya koyması mümkün olup, salt sözleşmenin feshedildiğinin mahkemece tespitine ilişkin davada davacı tarafın hukuki yararı bulunmadığı gibi, aksi düşünülse dahi maddi vakıanın tespit davasına konu edilemeyeceği gerekçeleriyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının istinaf istemi yönünden dava dilekçesinin ekinde bulunan sözleşmenin feshedildiğine ilişkin ihtarname ve tebliğ mazbatası karşısında salt sözleşmenin feshinin tespiti isteminde hukuki yarar bulunmadığı, ayrıca davacının ilaç ruhsat talebini reddeden Bakanlığın işleminin, idari işlem niteliğinde olup, bu işlemin haksızlığını düşünen davacının, idari yargı yerlerinde bu talebini ileri sürerek istediği hukuki korumayı sağlamasının mümkün olduğu; davalının istinaf istemi yönünden ise, davacı aleyhine, HMK"nın 329. maddesinin uygulanması koşullarının somut olayda bulunmadığı gerekçesiyle her iki taraf vekillerinin istinaf istemleri yerinde görülmediğinden, HMK"nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, her iki taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 09.02.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.