Hüviyet cüzdanı - pasaport gibi belgelerde satecilik - resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/21627 Esas 2014/7787 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/21627
Karar No: 2014/7787
Karar Tarihi: 22.04.2014

Hüviyet cüzdanı - pasaport gibi belgelerde satecilik - resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/21627 Esas 2014/7787 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişiye hüviyet cüzdanı ve pasaport gibi belgelerde sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlamaları yöneltmişti. Ancak hüküm olarak, sanığın tüm suçlardan beraat ettiği belirtildi. Kararda, sanığın yargılandığı suçlarının cezasının türü ve üst sınırlarına göre tabi olduğu kanun maddeleri açıklandı. Buna göre, dolandırıcılık ve nüfus cüzdanında sahtecilik suçları, lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 maddesi hükümlerine göre, resmi evrakta sahtecilik suçu ise lehe olan 5237 sayılı TCK'nun 204/1 maddesi hükümlerine göre değerlendirildi. Ayrıca, asli dava zamanaşım süreleri de dikkate alınarak, sanık hakkındaki kamu davası düşürüldü.

11. Ceza Dairesi 2012/21627 E. , 2014/7787 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hüviyet cüzdanı, pasaport gibi belgelerde satecilik, resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Tüm suçlardan beraat

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık ve nüfus cüzdanında sahtecilik” suçlarının yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4. ve “resmi evrakta sahtecilik” suçunun ise 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 Sayılı TCK. nun 204/1. maddesindeki cezasının üst sınırına göre tabi olduğu aynı kanunun 66/1-e maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımlarının kesici son işlem olan savunmanın alındığı 15.03.2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen asli zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 22.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.