8. Hukuk Dairesi 2019/129 E. , 2019/958 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatı İle)
DAVA TÜRÜ : Ölüme Bağlı Mal Rejiminin Tasfiyesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı ... vekili, müteveffa ... adına sağlığında davacının da katkısı ile edinilen ... İli ... İlçesi 184 ada 10-13 parselde kayıtlı 8 numaralı yazlık vasfındaki taşınmaz üzerinde, taşınmazın satış tarihindeki katkı payına isabet eden 15.000 TL alacağın, satış tarihinden itibaren faizi ile mirasçılardan tahsilini talep etmiş, 11/09/2015 tarihinde harcını yatırarak talebini 29.500 TL"ye yükseltmiştir
Davalı ... ve ... vekili, müteveffa tarafından gerçekleştirilen taşınmaza yönelik satış işleminin gerçek bir satış olduğunu, satıştan elde edilen meblağın evlilik içinde harcandığını, davaya konu taşınmazın, murise ait kişisel mal niteliğindeki taşınmazların satımı neticesinde elde edildiğini, satılması sonucu elde edilen bedelin, evlilik içindeki borçlar için kullanıldığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 29.500 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm; süresi içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, sağ eş tarafından, diğer mirasçılara karşı açılan artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
Mal rejiminin tasfiyesi sonucunda belirlenecek katılma alacağı, terekeye ait borç olup, mirasçıların miras paylaşımından önce ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir. Terekeye ait borç ödendikten sonra kalan miktar, mirasçılar arasında miras payları oranında paylaşılır. Tereke borçlarından bu sıfatını kaybetmemiş tüm mirasçılar, kişisel olarak (4721 sayılı TMK mad. 599/2) ve müteselsilen (TMK mad. 641) sorumludurlar. Her ne kadar, davacı temyize konu davayı terekenin alacaklısı sıfatıyla açmış ise de; davacı da dahil davanın tarafları, ortak mirasbırakan ..."nın mirasçısıdırlar ve tereke borçlarından yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler çerçevesinde hepsi de sorumludurlar. Başka bir anlatımla, mirasçılık sıfatına sahip olduğundan (TMK mad. 499), alacaklı ve borçlu sıfatı davacı sağ eşte birleşmiştir.
Tüm bu açıklamalar nedeniyle, davacı mirasçı sağ eşin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacı da dahil bütün mirasçılar miras payları oranında sorumludurlar. Buna göre, hüküm altına alınan tereke borcundan davacı ve davalıların miras payı oranında sorumlu olduğu gözetilerek, mirasçı davalılardan tahsiline karar verilecek miktarın hüküm fıkrasında gösterilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen yukarıda (2) nolu bentte gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.