19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/28257 Karar No: 2019/10613 Karar Tarihi: 08.07.2019
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/28257 Esas 2019/10613 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2019/28257 E. , 2019/10613 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. A) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede, UYAP aracılığıyla elektronik ortamda MERNİS sisteminden alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanığın hükümden sonra 29/01/2019 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, sanığın hukuki durumunun mahkemesince yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’un ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, B) Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik incelemede, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- Olay tutanağı, suça konu bandrolsüz sigaraların miktarı, sanıkların beyanları ve tüm dosya kapsamından sigara ile doldurulmuş gümrük kaçağı 6 valiz ve 2 sırt çantasıyla birlikte seyahat eden sanıkların fiili fikir ve eylem birliği içinde birlikte işledikleri anlaşılmakla sanıklar ... ve ...’nun 5607 sayılı Kanun’un 4/2. maddesi de uygulanmak suretiyle mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, 2- Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık ... hakkında; 03/06/2014 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine, Gölbaşı (Ankara) 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2014/734 Esas ve 2015/324 Karar sayılı hükmün Dairemizce incelenerek 08/07/2019 tarihinde bozulmasına karar verilmesi karşısında, Anılan dava dosyası getirtilip incelenerek mümkünse birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, Kanuna aykırı ve sanık ... ile katılan vekili temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.