Esas No: 2021/25480
Karar No: 2022/14523
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/25480 Esas 2022/14523 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, nitelikli yağma ve tefecilik suçlarından hüküm verilen bir davanın temyiz incelemesinde farklı hükümler vermiştir. Sanık avukatının başvurusu reddedilirken, bazı sanıkların temyiz istekleri de reddedilmiştir. Ancak, bir sanığın tefecilik suçlamasına yönelik beraat hükmü bozulmuş ve davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi kararı verilmiştir. Ayrıca, bir sanığın mağdurlarına yönelik eylemleri nedeniyle ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması nedeniyle, karar da bozulmuştur. Kanun maddeleri açısından, TCK'nın 241/1 maddesine göre tefecilik suçu ve ceza zamanaşımı süreleri için TCK'nın 66/1-e ve 66/2. maddeleri uygulanmaktadır. CMK'nın 223/1. maddesi ise belirtilen hükümlerin temyiz edilebilir nitelikte olup olmadığını belirlemektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli yağma ve tefecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet ve beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ... müdafinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında verilen hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin karar, CMK'nın 223/1. maddesi kapsamında belirtilen “Beraat, ceza verilmesine yer olmadığına, mahkumiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşme” şeklindeki temyiz edilebilir hüküm niteliği taşımadığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin CMK’nın 298. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık ... ve müdafii ile sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III- Hazine vekilinin sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık ...’ya yüklenen ve 5237 sayılı TCK'nın 241/1 maddesine uyan tefecilik suçunun suç tarihi itibariyle gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2. maddelerinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımına tabi olduğu, dava zamanaşımını kesen en son işlem olan sanığın savunmasının alındığı 05.04.2009 ile bozma sonrası hükmün kurulduğu 22.06.2021 tarihleri arasında dolduğu, bu süre içinde zamanaşımını kesen başka bir işlem yapılmadığı gözetilerek sanık hakkında kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yargılamaya devamla ... şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
IV- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Bozma öncesi kurulan hükümde sanık hakkında mağdur ...’e yönelik eylem nedeniyle tehdit ve mağdur ...’e yönelik eylem nedeniyle yağmaya teşebbüs suçlarından mahkumiyet hükmü kurulduğu, hükmün temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10.10.2018 gün ve 2015/7817 E. 2018/6260 sayılı kararında, mağdur ...’a yönelik tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün “mağdurlara yönelik eylemin bir bütün halinde yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğundan” bahisle bozulurken, mağdur ...’e yönelik yağmaya teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün onandığı dikkate alındığında; sanık hakkında mağdur ...’a yönelik tehdit suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken ... şekilde mükerrer olarak mahkumiyet hükmü kurulmuş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 25/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.