Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5580
Karar No: 2013/357
Karar Tarihi: 24.01.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/5580 Esas 2013/357 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/5580 E.  ,  2013/357 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit ve istirdat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davalı ..., asıl davada davacılar, katılma yolu ile asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... Ltd. Şti. ve asıl davada davalı ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar vekili asıl davada, müvekkilleri ile davalılar ..., ... ve ... Şti. arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmenin teminatı olarak davalı yana verilen 30.11.2007 keşide, 30.01.2008 vade tarihli, lehtarı davalı ..., keşidecisi davacı ..., kefili davacılardan ... olan 135.000,00 TL bedelli bononun karşılığının ödenerek teslim alındığını, bu duruma rağmen davalı ...’ın aynı bonoya dayalı olarak icra takibi başlattığını ileri sürerek, anılan bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, bononun istirdadına, olmadığı takdirde bono bedeli olan 135.000,00 TL’nın davalılardan tahsiline ve % 40 oranındaki kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı ... vekili, müvekkilinin davalı ... Şti.’nin hissedarı iken, hissesini davalı ...’a devrettiğini, bu devir karşılığında takibe konulan bononun da verildiğini, bono bedelinin ödenmediğini savunarak, asıl davanın reddini istemiştir.
    Asıl davada davalı ... Ltd. Şti. ve ... vekili, davaya konu bononun hisse devir sözleşmesi çerçevesinde davalı ...’a verilmesi kararlaştırılan dairenin devredilmemesi ihtimaline binaen teminat olarak verildiğini, dairenin ..ın anlaştığı kişiye satılarak devredilmesi, daire bedelinin de davalı ...’ca tahsil edilmesi nedeniyle bononun karşılıksız kaldığını savunmuştur.
    Birleşen davada davacı ... Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin ortağı olan ..a davalı ...’ın hissesini devretmesi sırasında teminat olarak, asıl davada davacıların keşidecisi ve kefili oldukları bononun davalı ...’a verildiğini, bono bedelinin keşideci tarafından ödendiğini, davalının hisse devir bedelini tahsil ettiğini ileri sürerek, davalı ...’ın keşidecisi asıl davada davacılar olan bono nedeniyle alacağının bulunmadığının tespitine, keşideci ve kefilin borçlu olmadıklarının tespitine, bononun davacıya iadesine ve % 40 oranında kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Birleşen davada davalı ... vekili, müvekkilinin davalı ... Ltd. Şti.’nin hissedarı iken, hissesini davalı ...’a devrettiğini, bu devir karşılığında takibe konulan bononun da verildiğini, bono bedelinin ödenmediğini savunarak, birleşen davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle iki adet aynı tarih ve aynı bedelli senet düzenlendiği, bunlardan bir tanesinin bedeli ödenerek iade edildiği ve dava konusu olmadığı, dava konusu senedin ise 30.11.2007 keşide, 30.01.2008 vade tarihli, 135.000,00 TL bedelli, keşidecisi davacı ..., kefili davacı ..., lehtarı asıl davada davalı ... olan senet olduğu, bu senedin önce lehtar ... tarafından ... Ltd. Şti."ne, şirketin de davalı ..."a ciro ettiği, cirolarda tarih bulunmadığı, dosyaya sunulan ve asıl davada davalı- birleşen davada davacı ... Ltd. Şti tarafından da kabul edilen 03.12.2010 tarihli ibranameye göre bu tarihten evvel bono karşılığının keşideci ... tarafından ... Ltd. Şti."ne ödendiği, bu senet nedeniyle keşidecinin her hangi bir sorumluluğu kalmadığı bildirilerek ibra edildiği, ancak senedin şirket ortaklarından ... yedinde bulunduğundan iade edilemediği, iadesi için ..."a 01.12.2010 tarihinde ihtar çekildiği, senedi elinde bulunduran ... veya üçüncü bir kişi tarafından hukuksal bir işlem başlatılması durumunda sorumluluğun ... Ltd. Şti."ne ait olacağının belirtildiği, bu şekilde davacıların ibra edildikleri, yine dosyaya sunulan 11.08.2009 tarihli hisse devir sulh ve ibra sözleşmesine göre, bu bononun davalı ..."a ... Ltd. Şti. tarafından devredilecek dairenin teminatı olduğu, buna ilişkin olarak ayrıca ... ile ... Ltd. Şti. arasında 12.08.2009 tarihinde yazılı şekilde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığı, buna göre dairenin tapusunun Ocak 2010 da devredileceği ve teminat olarak verilen senedin ... tarafından ... Ltd. Şti."ne iade edileceğinin yazıldığı, sicil kaydına göre ..."un ... Ltd. Şti."ndeki ortaklığından 20.02.2009 tarihinde ayrıldığı, başka deyişle hisse devir sulh ve ibra sözleşmesi yapılırken ve keşideciye ibraname verilirken kendisinin ... Ltd. Şti."nin ortağı bulunmadığı, tapu ve tedavül kaydına göre, hisse devir sözleşmesinde yazılı bağımsız bölümün ... isimli bir kişi adına kayıtlı bulunduğu, öncesinde ...a ait olduğunun tespit edildiği, ... Ltd. Şti.‘nin ...’a yapacağı ödeme planına göre toplam 109.380,00 TL’lık çek bedellerinin ...Bankası A.Ş. ... Şubesi’nden davalı ..."un annesi ...hesabına ödendiği, bu ödemenin davalı ..."a verilecek olan dairenin karşılığı olduğu, davalı ...’ın talimatı gereğince dairenin önce ...a satıldığı, daire bedelinin çekler vasıtasıyla Hayrettin Malkoç tarafından davalı ..."un annesinin hesabına aktarıldığı, bunun aksinin ve ödeme nedeninin davalı ... tarafından kanıtlanamadığı, daha sonra sözleşmede yazılı bağımsız bölümün...isimli kişiye devredildiği, bu durumun ...un Cumhuriyet Savcılığı"nın soruşturması sırasında tanık olarak verdiği ifadesi ile de doğrulandığı, öte yandan, dava konusu senette ciro tarihinin bulunmadığı, ancak gerek hisse devir, sulh ve ibra sözleşmesinde, gerek ibranamede, gerekse de ticaret sicilindeki devir tarihine göre keşidecinin ödemesi yönünden dava konusu senedin TTK"nın ciro hükümlerine göre değil BK"nın alacağın temliki hükümlerine tabi bulunduğu, başka deyişle senette ciro tarihi olmadığı ve teminat için verildiğine göre senedin vade tarihinin 30.01.2008 olması nedeniyle yapılan ciroların bu tarihten sonra yapıldığının, daha sonraki 11.08.2009 tarihli hisse devir ve ibra sözleşmesi ile 03.12.2010 tarihli ibranameden kesin şekilde anlaşıldığı, senedin vade tarihinde davalı ..."un ... Ltd. Şti."nin ortağı ve yetkilisi olduğu ve payını 20.02.2009 tarihinde devrettiğine göre, bu durumdan haberdar olduğu, bu nedenle de iyiniyet iddiasında bulunamayacağı, davalı ...’ın icra takibinde kötüniyetli olduğunun tespitinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulü ile asıl ve birleşen davalarda davacıların anılan bono nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, senedin davalı ...’dan alınarak keşideci asıl dava davacılarına iadesine, kötüniyet tazminatı istemlerinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davalarda davalı ..., asıl davada davacılar, katılma yolu ile asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... Ltd. Şti. ve asıl davada davalı ... vekilleri temyiz etmiştir.
    1)Asıl ve birleşen davada davalı ... vekilinin temyiz dilekçesi, asıl davada davalı birleşen davada davacı ... Ltd. Şti. ve asıl davada davalı ... vekiline 25.06.2012 günü tebliğ edilmiş olup, hüküm asıl davada davalı birleşen davada davacı ... Ltd. Şti. ve asıl davada davalı ... vekili tarafından HUMK’nın 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra, 09.07.2012 günü harcı yatırılıp, temyiz defterine kaydı yapılarak, katılma yolu ile temyiz edilmiştir.
    01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas,1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında, bu gibi hallerde Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden, asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... Ltd. Şti. ve asıl davada davalı ... vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2)Asıl davada davacılar Mustafa ve ... vekili ile asıl ve birleşen davada davalı ... vekilinin temyiz istemine gelince;
    a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı ... vekilinin tüm, asıl davada davacılar Mustafa ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    b) 6100 sayılı HMK"nın 297.(1086 sayılı HUMK"nın 388.) maddesinde hükmün kapsamı düzenlenmiştir. Birleşen davaların tahkikat aşaması ortak olmakla birlikte bağımsızlıklarını korurlar.
    Mahkemece, hükmün 4 nolu bölümü dışında asıl ve birleşen davaların her biri için HMK"nın 297. maddesi hükmüne uygun olarak ayrı ayrı karar verilmiş ise de, 4 nolu bölümde her iki dava bakımından tek vekalet ücretine hükmedilmiştir. Kararın gerekçe kısmında asıl ve birleşen davaya konu bonoların farklı olduğu kabul edildiğine ve buna göre asıl davada davacılar lehine 12.550.00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, dava sebebinin aynı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davalar davacıları lehine hükmedilen tek vekalet ücretinin eşit olarak ödenmesi anlamına gelen yazılı şekilde hüküm tesisi, asıl davada davacılar bakımından doğru olmadığından, hükmün bu bölümünün asıl davada davacılar yararına bozulması gerekmiştir . SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı- birleşen davada davacı ... Ltd. Şti. ve asıl davada davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddine, (2a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı ... vekilinin tüm, asıl davada davacılar ... ve ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacılar...vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın asıl davada davacılar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı ..."tan alınmasına, asıl davada davacıların ve asıl davada davalı-birleşen davada davacı ile asıl davada davalının peşin alınan harçlarının istek halinde iadesine, kararın tebliğinde itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi