16. Hukuk Dairesi 2015/8348 E. , 2016/3098 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN : ..., ...
KARŞI TARAF : HAZİNE VS.
YARGITAY İLAMI TARİH VE NOSU : ...
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU : KARAR DÜZELTME
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... ve ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar ... ve ..., bir bölümü ..., bir bölümü de...Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında ziraate elverişli olmadığı gerekçesiyle tespit harici bırakılan taşınmazlar hakkında, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, fen bilirkişi raporunda (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen ve yüzölçümleri sırası ile 44.874.92, 3.128,24 ve 510,37 metrekare olan dava konusu taşınmaz bölümlerinin davalı Hazine adına tesciline karar verilmekle davacılar vekili tarafından temyiz edilen hüküm, Dairemizin 09.05.2013 tarih ve 2013/4777-5149 sayılı ilamı ile onanmış, davacılar vekili bu kez karar düzeltme yoluna başvurmuştur.
1- Davaya konu edilen ve fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen taşınmaz bakımından; dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE,
2- Fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmazlara yönelik karar düzeltme istemi bakımından; her ne kadar mahkemece, belirtilen çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ve Dairemizce de karar onanmış ise de; mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davanın açıldığı 2006 yılı itibariyle davacı taraf yönünden zilyetlikle iktisap için gerekli olan 20 yıllık sürenin başlangıcı 1986 yılına karşılık gelmektedir. Mahkemece itibar edilen jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporunda; 1980 yılında çekilmiş hava fotoğrafına göre taşınmazların boş, doğal görünümünde ve üzerinde tarımsal faaliyet bulunmayan yerlerden olduğu belirtilmiş, buna karşılık 1991 yılında çekilmiş hava fotoğrafına göre ise üzerinde tarımsal faaliyet yapılmış ve sınırlarının sabit olduğu açıklanmıştır. Belirtilen tarihler göz önünde bulundurulduğunda davacı taraf yönünden imar-ihya ve zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi bakımından yapılan araştırmanın yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte dava konusu taşınmazların imar planı kapsamında bulunup bulunmadıklarına ilişkin husus ilçe belediyesinden sorulmuşsa da sınırları içerisinde bulunduğu büyükşehir belediyesinden de ayrıca sorulması gerektiği düşünülmemiştir. Doğru sonuca ulaşabilmek için öncelikle karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yasal hasım haline gelen...Büyükşehir Belediye Başkanlığının da davada taraf olması gerektiği göz önüne alınarak, mahkemece taraf teşkilinin sağlanması için davacı tarafa süre ve imkan tanınmalı, bundan sonra, dava konusu taşınmazların bulunduğu yere ilişkin 1985 ve 1990 yılları arası döneme ait hava fotoğrafları araştırılmalı, ayrıca bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları da dosyaya getirtilmeli, bunun yanında, davaya konu taşınmaz bölümlerinin imar planı sınırları içinde kalıp kalmadığının, imar planı sınırları içinde kalıyorsa hangi yıl imar planı sınırları içine alındığının ve imar planının kesinleşip kesinleşmediğinin... Büyükşehir Belediye Başkanlığından sorularak alınacak cevabın ve buna ilişkin tüm plan ve haritaların da dosyaya getirtilmesi sağlanmalı, eksiklikler giderildikten sonra usulünce belirlenecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarıyla birlikte bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve üç ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulunun katılımıyla mahallinde yeniden keşif icra edilmelidir. Yapılacak keşifte, hava ve uydu fotoğrafları üzerinden bilirkişilere bilimsel yöntemlerle (hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazların konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle) inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu ve davacı tarafça ne şekilde kullanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, uzman ziraat mühendislerinden ayrıca çekişmeli taşınmaz bölümlerinin toprak yapısı ile komşu taşınmazların toprak yapısı mukayese edilmek suretiyle taşınmazların toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, yine raporda taşınmazların imar-ihyaya tabi yerlerden olup olmadığı, öyleyse bu işlemin tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmışsa dava tarihi ile tamamlanma tarihi arasında ne kadar süre geçtiği hususlarına yer verilmesi ve rapor ekinde taşınmazları değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, teknik bilirkişiye ayrıca keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmazlar ile komşu parsellerin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli, tanık ve yerel bilirkişilerden özellikle dava tarihinden öncesi döneme ilişkin zilyetlik durumu hakkında ayrıntılı bilgi alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi beyanları komşu taşınmaz tutanak ve dayanaklarıyla bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanacak bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmazlara yönelik mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmıştır. Davacılar vekilinin karar düzeltme itirazlarının açıklanan bu nedenlerle kabulü ile Dairemizin 09.05.2013 tarih ve 2013/4777-5149 sayılı onama kararının sözü edilen taşınmaz bölümleri itibariyle ortadan kaldırılmasına ve yerel mahkemenin kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı karar düzeltme ve temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 22.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.
.