Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6862
Karar No: 2020/2143
Karar Tarihi: 04.03.2020

Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6862 Esas 2020/2143 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2018/6862 E.  ,  2020/2143 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenlemek
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Sanıklar hakkında 2008 yılı içerisinde farklı dönemlerde yetkilisi oldukları şirketin“gerek ithal edilen, gerekse satın alınan baz yağları herhangi bir üretim sürecine sokmadan, bir kısmını ambalajlamak, bir kısmını ise, malı rafineriden alan araç ile doğrudan alıcıya sevk etmek suretiyle sattıkları, bahse konu malların satışına ilişkin olarak tanzim olunan faturalarda söz konusu emtiaların alış faturalarında yer alan baz yağ isimlerine yer verilmeyip farklı emtia isimlerine yer verilmesi suretiyle düzenlenen faturaların mahiyet ve miktar itibariyle gerçeğe aykırı düzenlendikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; iddiaya ilişkin vergi suçu raporunda, tanzim olunan faturalarda söz konusu emtiaların alış faturalarında da yer alan baz yağ isimlerine yer verilmeyip, farklı emtia isimlerine yer verilmesi nedeniyle düzenlenen faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 359/a-2. maddesinde tanımlanan “muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge” olarak nitelendirildiği; yargılama sürecinde mahkemece alınan ve gerekçede bahsedilen bilirkişi raporunda ise; yağ üretiminde kullanılan muhtelif katkı maddelerinin alındığına dair belgelere rastlanılmadığından, satın alınan baz yağların aynı gün içinde alıcı firmalara devredilmiş olmasından, düzenlenen faturaların muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge sayıldıklarından, kiralandığı söylenen ... firmasına ait madeni yağ tesisinde 2008 yılı için sadece 09.10.2008 tarihli kapasite raporuna göre 2 ay 21 gün üretim yapılabilmesi mümkün olduğundan, 2008 yılından önce Savcı ...’ın Maliye Bakanlığı’na yazdığı yazıda ... firmasının merkezinde yapılan tespitte burada üretim yapılamayacak
    durumda olduğundan bahsedilmiş olması nedeniyle Torbalı Vergi Dairesinin ... firmasının 2008 yılı işlemlerini incelemesi sonucu muhteviyatı itibariyle sahte belge düzenlediklerine, ... Petrol ve Madeni Yağ ürünleri….Ltd. Şti.’nin madeni yağ üretimi yapmadığı yönündeki kanaatin belirtildiği,
    Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 359/a-2. maddesinde düzenlenmiş olup, "Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgedir." şeklinde tanımlanmış, Dairemiz kararlarında da VUK"nin 359/a-2. maddesi "Gerçek bir muamelenin miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde belgeye yansıtılması, belge konusunun adet, miktar, fiyat veya tutar yönlerinden eksik veya fazla gösterilmesidir." şeklinde açıklanmıştır.
    Yine 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 359/b-1. maddesinde sahte belgenin tanımı yapılmıştır. Buna göre; gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir. Satın alınmayan mal veya hizmet için alınmış gibi fatura düzenlenmesi faaliyeti sahtecilik, düzenlenen fatura da sahte belgedir.
    CMK"nin 225/2. maddesi gereğince, mahkemenin fiilin nitelendirmesinde sevk maddesi ve iddia ile bağlı olmadan, fiilin nitelendirmesini serbestçe yapabileceği; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 11.07.2014 tarihli 2012/11-1512 Esas ve 2014/366 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, "sahte fatura düzenlemek" ve "muhteviyatı itibarıyla sahte fatura düzenlemek" suçlarının nitelikleri farklı olsa da birbirine dönüşebileceği; nitelik değişikliğinde yeniden mütalaa alınmasına gerek olmadığı; somut olayda vergi suçu raporunda, muhteviyatı itibariyle sahte belge düzenlemeden bahsedildiği, mütalanın bu suça ilişkin verildiği, davanın da bu suçtan açılmış olduğu, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunun sonuç bölümündeki anlatımda ise eylemin madeni yağ üretimi yapılmadan yapılmış gibi belge düzenlendiğinden bahsedildiği, Mahkeme gerekçesinde ise birbiri ile çelişir mahiyette olan bilirkişi raporu ve vergi suçu raporundan alıntılar yaparak hangisine ne şekilde üstünlük tanıdığını da karar yerinde tartışıp değerlendirmeden yetersiz ve çelişkiler içeren gerekçe ile hüküm kurulduğunun anlaşılması,
    2- 08.02.2008 tarihli ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 359/a-2. maddesindeki 1 yıldan 3 yıla kadar olan hapis cezasının alt sınırının, 03.07.2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5904 sayılı Kanun"un 23. maddesiyle “18 ay” olarak değiştirildiği; somut olayda, “Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlemek” suçunun suç tarihinin “2008” olması karşısında, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 359/a-2. maddesinde öngörülen “1 yıldan 3 yıla“ kadar olan hapis cezasının sanık lehine bulunduğu, uygulamada hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle tayin edildiğine dair bir gerekçenin bulunmaması da dikkate alındığında; suçun işlendiği tarihte temel cezanın alt sınırının "1 yıl" hapis olduğu gözetilmeden yazılı şekilde "18 ay" üzerinden uygulama yapılmak suretiyle fazla ceza tayini, yasaya aykırı;
    3- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafii ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 04.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi