11. Hukuk Dairesi 2020/1609 E. , 2021/1004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30.01.2020 tarih ve 2019/407 E. - 2020/59 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin ayrı ayrı davalı vekili ve davalı kurum vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin sosyal sorumluluk projesi kapsamında yer alan 2013/22471 sayılı “GÜÇLÜ KADIN” ve 2013/22481 sayılı “GÜÇLÜ KADIN KULÜBÜ” ibareli 09, 35, 38, 41 ve 42. sınıf mal/hizmetlerde tescilli seri ve tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin ise 02/04/2015 tarihinde 2015/28329 sayısı ile “GÜÇLÜ KADIN GÜÇLÜ TOPLUM” ibareli markanın 16, 38 ve 41. sınıf mal/hizmetlerde tescili için diğer davalı kuruma başvuruda bulunduğunu, başvuruya yaptıkları itirazın nihai olarak YİDK’nın 2016-M-9196 sayılı kararı ile reddedildiğini, markaların ayırt edilemeyecek ve iltibas yaratacak derecede benzer olduğunu, davalı şirket markasının tescilinin karışıklık yaratıp müvekkilinin markalarının itibarını zedeleyeceğini, tüketiciler nezdinde marka sahibi firmalar arasında idari ve ekonomik bağlantı olduğunun düşünüleceğini, davalı şirket başvurusunun müvekkiline ait markaların içine sızmış bulunduğunu, başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK’nın 2016-M-9196 sayılı kararının iptaline, davalı markasının tescil edilmiş olması halinde hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kurum vekili, davacının itiraz ederken 2013/22481 sayılı “GÜÇLÜ KADIN KULÜBÜ” ibareli markasını gerekçe göstermediğini bu nedenle anılan marka üzerinden değerlendirme yapılamayacağını, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunmadığını, “GÜÇLÜ KADIN” ibaresinin zayıf bir ibare olduğundan ayırt ediciliğinin düşük olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, gıda sektöründe faaliyet gösteren müvekkilinin kadına yönelik çok sayıda şiddet haberi üzerine topluma hatırlatma yapmak üzere başlattığı sosyal sorumluluk projesi kapsamında çeşitli faaliyetlerde bulunduğunu, bu kapsamda “GÜÇLÜ KADIN GÜÇLÜ TOPLUM” ibareli markanın tescili için diğer davalı Kuruma başvuru yapıldığını, markalar arasında işitsel, görsel, okunuş ve genel anlamda benzerlik olmadığını, davacı şirket markalarının tanınmış olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davalının 2015/28329 no"lu başvurusunun “GÜÇLÜ KADIN GÜÇLÜ TOPLUM” ibaresinden oluştuğu ve 16, 38 ve 41. sınıflarda tescilinin talep edildiği, davacının itiraza dayanak markalarının ise "GÜÇLÜ KADIN" esas unsurlu markalar olduğu ve her iki taraf markası arasında 38. ve 41. sınıfta aynı ve benzer emtialar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılma ihtimali yaratacak düzeyde benzerlik bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, TPMK YİDK nın 2016-M-9196 sayılı kararının 38. sınıfta yer alan; “Radyo ve televizyon yayın hizmetleri. Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil). Haber ajansı hizmetleri.” 41. Sınıfta yer alan; “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri.”emtialar yönünden kısmen iptaline, hükümsüzlüğü talep edilen marka henüz tescil edilmemiş olduğundan hükümsüzlük ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili ve davalı kurum vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekili ve davalı kurum vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekili ve davalı kurum vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 49,50 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 09.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.