Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacı sigortalının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının tavuk ve yumurta üretimi işyerinde tavuk bakıcılığı yaptığı, tavuk bakıcılığının tarım işi olduğu, bu nedenle olaya iş kanunu hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 506 sayılı Yasa’nın 11/A-b maddesinde sigortalının işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olay iş kazası olarak kabul edilmiştir. Olayda sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için sigortalılık niteliğini edinmenin koşulları üzerinde durulmalıdır. Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için aradaki iş ilişkisi, kural olarak hizmet akdinin çalıştırana yüklediği edim işverene ait işyerinde görülmeli, çalıştırılan 506 sayılı Yasa’nın 3. maddesinde belirtilen sigortalı sayılmayan kişilerden olmamalıdır. 4857 sayılı Yasa’nın 4/1-b maddesinde 50’den az işçi çalıştırılan ( 50 dahil ) tarım işyerlerinde ve işletmelerinde bu Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı bildirilmiştir. Bilindiği gibi 506 sayılı Yasa’nın 3. maddesinde tarım işine istisna teşkil eden çalışmalar bendler halinde sayılmıştır. Buna göre 506 sayılı yasanın 3/1-A maddesinin ( a ) bendinde yazılı olan; kamu sektörüne ait tarım ve orman işlerinde ücretle, ( b ) bendinde özel sektöre ait tarım ve orman işlerinden ücretli ve sürekli olarak, ( c ) bendinde tarım sanatlarına ait işlerde, ( d ) bendinde tarım işyerlerinde yapılan ve tarım işlerinden sayılmayan işlerde, ( e ) bendinde ise tarım işyeri sayılmayan işyerlerinin park, bahçe ve fidanlık ve benzeri işlerinde çalışanlar hariç olmak üzere tarım işinde çalışanlar 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı sayılmazlar. İşyerinin özel sektöre ait ticari işletme niteliğinde tavuk ve yumurta üretim çiftliği işyeri olduğu, sigortalının tavuk üretimi ve satımı yapılan işyerindeki kümeste gübre bandını temizlemek isterken elini hareketli zincirin dişlileri arasına kaptırmak suretiyle bedence arızaya uğradığı dolayısıyla olayın iş kazası olduğu açıktır. Nitekim S.S.K’ca yapılan tahkikat sonunda da olayın iş kazası olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır. İşveren sorumluluğuna ise 506 sayılı Yasa’nın 26. maddesi uyarınca gidilebileceğine ve davacıda oluşan zararın 506 sayılı Yasa’daki düzenlemeler çerçevesinde giderilmesinin mümkün bulunmasına göre, Yasa’nın 134. maddesinde de "bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görüleceği" açıkça belirtildiğine göre Mahkemece işin esasına girilerek deliller usulünce toplanarak istem hakkında bir karar vermek gerekirken 506 sayılı Yasa’nın 3/1-A maddesindeki istisna hükümleri gözetilmeksizin görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.