Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/4371 Esas 2016/3090 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4371
Karar No: 2016/3090
Karar Tarihi: 22.03.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/4371 Esas 2016/3090 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/4371 E.  ,  2016/3090 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVACILAR : ...
    DAVALILAR : HAZİNE, ... VE ARKADAŞLARI
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO
    KANUN YOLU : TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında ...çalışma alanında bulunan 888 parsel sayılı 3.394.631,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı ve otlakiye niteliğinde olduğu gerekçesiyle ...Tüzel Kişiliği adına tespit edilmiştir. Davacının itirazı Kadastro Komisyonunda reddedilerek taşınmazın orta malı olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir. Davacı ..., vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A), (B) ve (C) harfleriyle gösterilen 62.312.50, 11.250,00 ve 70.500,00 metrekare yüzölçümündeki bölümlerinin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümlerinin bir kısmının davacı tarafın dayandığı vergi kayıtlarının kapsamında kaldığı, bir kısmı üzerinde de yine davacı taraf yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahkemenin de kabul ettiği üzere davaya konu taşınmaz bölümlerinin etrafının mera niteliğindeki taşınmazlarla çevrili olduğu anlaşılmaktadır. Dört sınırı mera ile çevrili olan taşınmazların meradan açıldığının kabulü zorunlu olup, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğe ve yine bu kapsamda vergi kayıtlarına hukuken değer verilmesi mümkün değildir. Kaldı ki yargılama aşamasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre de bu yerler önceden beri davacı ile köylüler arasında ihtilaflıdır. Belirtilen nedenlerle davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi mera olarak sınırlandırılmasına karar vermek gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyecek şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 22.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    .

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.