Sigorta bedelini almak maksadıyla nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/3609 Esas 2018/1225 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sigorta bedelini almak maksadıyla nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK’nun 158/1-k, 35/2, 62/1, 50/1-a maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’ın suç tarihinde üzerine kayıtlı aracı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen temyize gelmeyen diğer sanık ..."e emanet olarak verdiği, ..."in araçla Aybastı-Kabataş istikametine doğru seyir halinde iken yoldan çıkarak aracın uçuruma düşmesi suretiyle tek taraflı maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası yaptığı, kaza sonucu aracın hasarlanmasından dolayı yaptırılan ekspertizde ... (Tam Hasar) olduğunun tespit edildiği, kaza ile ilgili sigorta şirketi nezdinde hasar dosyasının oluşturulduğu, şirket tarafından hurdaya ayrılan aracın trafikten çekilme ve hurda aracın satış işlemlerine başlanması için araç maliki ..."dan vekalet alınarak hasarlı olan aracın piyasa değerinin 13.000 TL olduğu yönünde mutabakata varıldığı, hasar ödemesi için taraflar arasında usuli işlemler başladıktan sonra tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası ile ilgili sanığın söz konusu araçtaki suç tarihinden önce bulunan arızalardan dolayı tamir masraflarının fazla olması nedeniyle aracın kaskosunu yapan Işık Sigortadan sigorta bedelini almak amacıyla birlikte suç işleme kararının icrası kapsamında hareket ederek suça konu aracı uçurumdan itekleyerek olaya kaza süsü verildiği şeklinde şüpheli olduğu iddiası nedeniyle sanığa herhangi bir sigorta bedeli ödenmediği, bu şekilde eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı, bu nedenlelerle sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs suçunu işlediğinin iddia edilen olayda; sanık savunması, katılan beyanı, tanık ifadeleri, bilirkişi raporu ve dosya kapsamından; sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde hapis cezasının alt sınırının üç yıldan az olamayacağı gözetilmeksizin sanık hakkında kurulan hükümde iki yıl olarak belirlenmesi, yine aynı düzenleme gereğince adli para cezasının tayininde ise tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, temel adli para cezası gün miktarının 5 gün olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 21.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.