19. Ceza Dairesi 2019/30336 E. , 2019/10595 K.
"İçtihat Metni"5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan sanık ... hakkında, Refahiye Asliye Ceza Mahkemesinin 11/07/2014 tarihli ve 2013/25 Esas 2014/50 Karar sayılı kararıyla verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafinin temyizi üzerine;
Dairemizin 04/04/2019 günlü ve 2019/18156 Esas, 2019/6783 Karar sayılı ilamıyla;
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Yokluğunda verilen hükmün, 14.11.2014 tarihinde sanık ile birlikte yaşayan yakını imzasına tebliğ edildiği, sanık ile tebligatın yapıldığı yakınının o tarihte aynı konutta birlikte yaşadıkları 01.04.2015 tarihli tutanakta da ayrıca belirtildiği ve tebligatın sanığın savunmasında belirttiği adrese yapıldığı anlaşılmakla;
Sanık müdafiinin 14/11/2014 tarihinde tebliğ olunan kararı, CMUK"nin 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra 17/03/2015 tarihinde temyiz etmesi nedeniyle koşulları bulunmayan eski hale getirme talebi ile temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, oy birliğiyle karar verilmiştir.
A) İTİRAZ NEDENLERİ:
Dairemizin yukarıda ayrıntıları yazılı ilamına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 14/06/2019 gün KD - 2015/190891 sayılı ve "İtiraz" konulu yazısıyla;
"...23/07/2013 tarihli iddianame ile "..Olay günü Refahiye Sulh Ceza Mahkemesinin 05/04/2013 tarih 2013/32 D. İş sayılı Önleme Araması Kararı uyarınca şüpheli ..." in sürücülüğünü yaptığı ... plakalı tırda yapılan aramada çekici içerisinde şoförün bulunduğu kısımda 6 karton Veterane, 3 karton Visore, 2 karton Camel, 2 karton Winston olmak üzere toplam 13 karton (130 paket) kaçak sigara ele geçirilerek usulüne ilişkin el konulduğu, ... şüphelinin bu sigaraları ticari amaçla satmak için satın aldığı ve bulundurduğu yukarıdaki yazılı deliller ile tüm soruşturma evrakı kapsamından anlaşılmış olmakla; şüphelinin yargılamasının mahkemenizce yapılarak eylemine uyan yukarıdaki sevk maddeleri (5607 sayılı yasanın 3/18, TCK"nin 53, 54. maddeleri) uyarınca cezalandırılmasına, Adli emanetin 2013/10 sırasında kayıtlı sigaraların müsaderesine karar verilmesi.." iddia ve talebiyle kamu davası açılmıştır.
Sanık soruşturma ve kovuşturma aşamasında suça konu sigaraları içmek için aldığını, ticari bir amacının bulunmadığını beyan etmiştir.
Refahiye Asliye Ceza Mahkemesinin 11/07/2014 gün ve 2013/25 Esas - 2014/50 Karar sayılı kararı ile; sanığın kaçakçılık suçundan cezalandırılmasına hükmedilmiş ise de;
Sanığın kullandığı araçta yapılan aramada toplam 130 paket (13 karton) sigara bulunması ve sanığın tüm aşamalarda alınan beyanlarında içmek için aldığını savunması karşısında, dava konusu sigaraların ticari miktar ve mahiyette olmadığı gibi ticari amaçla bulundurulduğuna ilişkin delil de elde edilemediği gözetilerek sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Ancak; temyiz incelemesinin yapılabilmesi için öncelikle temyiz isteminin yasal süresi içinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerekir.
Sanığın soruşturma aşamasında alınan 16/04/2013 tarihli beyanında "..." adresi olduğu, savunması için talimat mahkemesince bu adrese çıkarılan tebligatın "gösterilen adreste muhatap tanınmıyor muhtar tasdiki ile 28/08/2013 tarihinde merciine iade" edildiği, 27/09/2013 tarihinde yakalama emri çıkartılmasına karar verildiği, Doğubayazıt 1. Asliye Ceza Mahkemesinde 06/12/2013 tarihinde alınan savunmasında "... "adresinin gösterildiği, dosyada mevcut nüfus kaydında da yerleşim yeri olarak aynı adresin bulunduğu görülmüştür.
Sanığın yokluğunda verilen hüküm soruşturma aşamasında alınan beyanında yer alan adrese tebligatında "gösterilen adreste muhatap tanınmıyor muhtar tasdiki ile 11/08/2014 tarihinde merciine iade" edilmesi ile sanığın mahkemeye bildirdiği adreste "muhatap işte olduğundan muhatap ile birlikte aynı konutta ikamet eden ehil ve reşit olan muhatabın halası ... imzasına.." 04/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş ise de;
Sanık müdafiinin 17/03/2015 tarihli dilekçesinde; sanığa yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğu öne sürülerek eski hale iade ve temyiz talebinde bulunulduğu, tebligat yapılan şahsın sanıkla birlikte ikamet etmediği, sanığın ... diye bir halasının bulunmadığı, sanık lehine eski hale iade kararı verilmesi, temyiz talebinin dikkate alınması ile kararın bozularak kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Dosyada mevcut güvenlik güçleri tarafından düzenlenen 31/03/2015, 01/04/2015 tarihli tutanaklara göre, sanık adına tebligatı alan ..."ın tebligat yapılan adreste ikamet ettiğini, sanığın eşinin kendisinin eşi olan Fahrettin Han"ın dayısının kızı olduğunu, sanığın 04/11/2014 tarihinde kendileri ile birlikte ikamet ettiğini, ancak gösterilen tebligat belgesindeki imzanın kendisine ait olmadığını belirtmesi karşısında;
Sanığa yapılan tebligat işlemi usulsüz bulunduğundan sanık müdafiinin eski hale getirme talebi yerinde görülüp öğrenme üzerine 17/03/2015 tarihli temyiz inceleme talebinin yasal süresinde olduğunun kabul edilmesi gerekirken "Sanık müdafiinin 14/11/2014 tarihinde tebliğ olunan kararı, CMUK"nin 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra 17/03/2015 tarihinde temyiz etmesi nedeniyle koşulları bulunmayan eski hale getirme talebi ile temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE" karar verilmesinin Kanuna aykırı olduğu kanaatindeyiz.
Sanığın yokluğunda verilen hükmün, sanığa yapılan tebligat işlemi usulsüz bulunduğundan sanık müdafiinin eski hale getirme talebi yerinde görülüp öğrenme üzerine 17/03/2015 tarihli temyiz inceleme talebi yasal süresinde kabul edilerek hükmün incelenmesi ile;
Sanığın kullandığı araçta yapılan aramada toplam 130 paket (13 karton) sigara bulunması ve sanığın tüm aşamalarda alınan beyanlarında içmek için aldığını savunması karşısında, dava konusu sigaraların ticari miktar ve mahiyette olmadığı gibi ticari amaçla bulundurulduğuna ilişkin delil de elde edilemediği gözetilerek sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi kanuna aykırı bulunduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine göre yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.
SONUÇ VE İSTEM :
Yüksek Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 04/04/2019 gün ve 2019/18156 Esas, 2019/6783 Karar sayılı ilamı ile verilen "Sanık müdafiinin eski hale getirme talebi ile temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca REDDİ" kararının kaldırılarak,
Sanığın yokluğunda verilen hükmün, sanığa yapılan tebligat işlemi usulsüz bulunduğundan sanık müdafiinin eski hale getirme talebi yerinde görülüp öğrenme üzerine 17/03/2015 tarihli temyiz inceleme talebi yasal süresinde kabul edilerek,
Refahiye Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/07/2014 gün ve 2013/25 Esas - 2014/50 Karar sayılı sanık hakkındaki hükmünün yukarıda açıklanan gerekçeye göre BOZULMASINA,
6352 sayılı Kanunu"nun 99. maddesi ile 5271 sayılı CMY’nin 308. maddesine eklenen 3. fıkra hükmü uyarınca itirazın Yüksek Dairenizce yerinde görülmemesi halinde dosyanın Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine,
Karar verilmesi itirazen arz ve talep olunur."
Şeklinde itiraz başvurusunda bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
B) KARAR:
14.06.2019 tarihli itirazın kabulü veya reddi hususunda karar verilmeden önce 14.11.2014 tarihinde sanıkla aynı evde birlikte sakin ..."a yapılan tebligattaki imzanın ..."ın el ürünü olup olmadığının öncelikle tespiti gerektiğinden yerel mahkemece adı geçene tebligat parçasındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı hususu sorulup kendisine ait olmadığını beyan etmesi halinde imza incelemesi yaptırılıp imzanın ..."a ait olup olmadığının tespitinden sonra dosyanın incelenmek üzere iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 08.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.