Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın H.U.M.K."nun 427/6. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.10.2007 tarih ve 2007/143438 sayılı Karaman İcra Mahkemesinin temyiz edilmeksizin kesinleşen 14.09.2006 gün ve 2005//7 E.2006/172 K.sayılı kararının HUMK’nun 427/6.maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi incelendi. Davacı 3.kişi tarafından Karaman İcra Müdürlüğüne karşı açılan davada;Boşandığı eşi Ömer İnekçioğlu’nun borcundan dolayı Karaman İcra Müdürlüğü"nün 2002/3047 Esas sayılı dosyası ile yürütülen icra takibi sırasında kendisine ait ev eşyalarının 18.01.2005 tarihinde İİK’nun 97/a maddesi uygulanmak suretiyle haczedildiğini belirterek şikayet yoluyla icra memurunun işleminin iptaline karar verilmesinin istendiği ;Mahkemece söz konusu uyuşmazlık istihkak davası olarak nitelendirilerek “İstihkak iddiasının Kabulu ile Karaman İcra Müdürlüğü"nün 2002/3047 Esas sayılı takip dosyasında yapılan muhafaza ve hacze ilişkin işlemin İİK’nun 97.ve devamı maddeleri gereğince kaldırılmasına”karar verildiği görülmüştür. Davacı 3.kişi haczedilen malların kendisine ait olduğunu ileri sürerek haciz işleminin iptalini talep ettiğinden uyuşmazlığın istihkak davası olarak nitelendirilmesi doğrudur.Ancak istihkak davasında asıl çekişme 3.kişi ile alacaklı arasında bulunduğundan takip alacaklısı zorunlu olarak davalıdır.Davacı her ne kadar sadece İcra Müdürlüğünü davalı olarak göstererek dava açmış isede Mahkemece yapılması gereken takip alacaklısının davaya katılımının sağlanması ve bu nedenle takip alacaklısına dava dilekçesi ve davetiye tebliğ olunarak taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilip deliler toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Öte yandan 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 4949 sayılı Yasa"nın 101.maddesi ile değişik 363.maddesi hükmüne göre alacak miktarı dikkate alınarak mahkemece verilen kararın kesin olduğu belirtilmiş isede istihkak davalarında alacak ve hacizli malların değerinden hangisi az ise o miktar dava değerini oluşturduğundan takip konusu alacağın 598.035.714.250 TL(598.035.71 YTL) olduğu hacizli malların değerinin ise 3.200.00 YTL olup 2006 yılında verilen kararlar için İİK’nun 363 maddesi hükmüne göre temyizde kesinlik sınırının 3.12.00 YTL olarak uygulandığı gözetildiğinde gerek alacak gerekse hacizli malların değeri itibariyle hükmün kesin olarak verilmeside usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın HUMK’nun 427/6 maddesi uyarınca kanun yararına bozma talebinin kabulu ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.