Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9077
Karar No: 2015/9278
Karar Tarihi: 22.06.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/9077 Esas 2015/9278 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/9077 E.  ,  2015/9278 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : SERİK 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2014
NUMARASI : 2013/6-2014/27


Taraflar arasında görülen davada;Davacı; paydaşı olduğu 172 parsel sayılı taşınmazı, paydaşların kendi aralarında taksim yaptıklarını, bu taksime uyulduğunu ve hepsinin kendine ayrılan yeri kullandığını, ancak kendine kura ile belirlenen yerin davalı tarafından ekip biçmek suretiyle kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine, eski hale getirmeye ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, taksim sözleşmesi bulunmadığını ve buna bağlı bir kullanım da söz konusu olmadığını, payından az yer kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...................."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.023.16.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22.06.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(Muhalif) (Muhalif)

-KARŞI OY-

Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.Yerel mahkemece, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminin kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Sayın çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerinin aynı dava dilekçesi ile ileri sürülmesi halinde ayrı davalar olma özelliğini yitirip yitirmediği, buna göre her dava için temyiz kesinlik sınırının ayrı ayrı dikkate alınıp alınamayacağı noktasında toplanmaktadır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun dava çeşitlerini düzenleyen bölümünün “Davaların Yığılması” başlığını taşıyan 110-(1) maddesinde “ Davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin bulunması şarttır.” şeklindeki düzenleme ile aynı yargı sınırları içinde davacının, aynı davalıya karşı birden fazla talebini ileri sürme olanağı tanınarak, dava şartları belirlenmiştir.
Aynı yargılama sınırları içinde birden fazla bağımsız davanın bulunması hali olarak nitelendirilen dava birleşmesini iki guruba ayırmak mümkündür. Bunlardan birincisi, davacı veya davalı yanda veyahut hem davacı hemde davalı yanda, taraf çokluğu olması sebebiyle doğan “ subjektif dava birleşmesi”; diğeri ise aynı yargılama sınırları içinde ve taraflardan birinin diğerine karşı birden fazla davasının bulunması halinden doğan “ objektif dava birleşmesidir”. ( .................., Medeni Usul Hukukunda Dava Ortaklığı,S:30, Aynı yönde,....................... , Hukuk Yargılama Usulleri, S:83,129.) Bir davada objektif dava birleşmesinden bahsedebilmek için; taraflarının aynı olması, başka bir deyişle davacının, birden fazla talebini aynı davalıya karşı ileri sürmesi, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebin bulunması, taleplerin aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve aynı yargılama usulüne tabi olması gerekir.Davaların yığılmasında (Objektif Dava Birleşmesi) görünüşte tek bir dava dilekçesi bulunmasına rağmen aslında dava dilekçesinde belirtilen talep sayısı kadar birbirinden ayrı, bağımsız dava vardır ve yargılamada her bir dava (talep) bağımsız olarak ayrı ayrı işlem görür ve karara bağlanır (Kuru/Arslan/Yılmaz: Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Ankara 2011, S:284,285). Yalın bir ifade ile taleplerden birinden vazgeçilmesi veya takip edilmemesi halinde diğer talep açısından yargılamaya devam edilerek ayrı bir hüküm kurulabiliyorsa objektif dava birleşmesi mevcuttur.Somut olayda; davacı, aynı dava dilekçesi ile davalıya karşı elatmanın önlemesi ve ecrimisil taleplerini aynı davada birleştirmiştir. Davacı talepleri yönünden objektif dava birleşmesi söz konusu olup birlikte açılan dava sayısı kadar talep sonucu ve dava bulunduğuna göre her bir talep için ayrı ayrı hüküm kurulmalıdır.Belirtilen yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca davalının ecrimisil talebine (davasına) yönelik temyizine gelince;Objektif dava birleşmesinde; her talep (dava) birbirinden bağımsız olduğuna ve her bir talep (dava) hakkında ayrı hüküm kurulması gerektiine göre temyiz kesinlik sınırının toplama göre değil, her dava için ayrı ayrı ele alınması gerekir. ( Y 11.HD. 19.11.2012 tarih, 2012/2823E, 2012/18446 K, Y 23.HD 15.09.2014 tarih, 2014/1779E, 2014/5635K,)5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK’nun 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-4. maddesinde öngörülen yeniden değerlendirme oranı dikkate alındığında hüküm tarihi olan 2014 yılı için 1.890 TL’dir.Davacı, dava dilekçesi ve ıslah ile ecrimisil alacağını 1.320,00 TL olarak belirtip bu miktar üzerinden talepte bulunmuş, yerel mahkemece de bu miktar kabul edilmiştir.Şu halde; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talepleri aynı davalıya karşı aynı dava dilekçesi ile ileri sürüldüğüne göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 110. Maddesinde tanımını bulan “davaların yığılması” (objektif dava birleşmesi) hali mevcuttur. Her biri ayrı dava konusunu oluşturan davacı tarafın talepleri ile ilgili olarak her bir dava (talep) için verilen karar diğerinden bağımsız olduğundan temyiz kesinlik sınırının davaların toplam değerine göre değil her dava için ayrı ayrı ele alınması gerektiğinden davacı lehine hükmedilen ecrimisil alacağı temyiz kesinlik sınırı altında kaldığından davalı vekilinin ecrimisile ilişkin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği görüşüyle sayın çoğunluğun ecrimisil istemini de kapsar şekilde onama yönündeki görüşüne katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi