20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12453 Karar No: 2019/2125 Karar Tarihi: 21.03.2019
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/12453 Esas 2019/2125 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava Hazine ve davalı arasında kadastro tespiti üzerinedir. Davacı Hazine, taşınmazın orman olduğunu ve özel mülkiyete konu olamayacağını belirterek tespitin iptali ve taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiş ve dava konusu parselin tapuya kayıt ve tesciline hükmetmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 1973 yılında yapılmıştır. 2015 yılında, orman kadastro çalışmaları yapılmış, dava konusu taşınmaz ise davalı adına tespit edilmiştir. Kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davalı yararına oluştuğu belirlenerek hüküm kurulmuş ve temyiz itirazları reddedilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise 766 sayılı Kanun, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesi, Ek 5. maddesi ve Geçici 8. maddesidir.
20. Hukuk Dairesi 2016/12453 E. , 2019/2125 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ...122 ada 36 parsel sayılı 614,94 m² yüzölçümündeki taşınmaz, bahçe vasfıyla belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine vekili 09.02.2016 havale tarihli dava dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın öncesinin orman olduğu, özel mülkiyete konu olamayacağı ve zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmediğini belirterek tespitin iptali ile taşınmazın Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın reddine, dava konusu parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 1973 yılında 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 5. maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 21/03/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.