
Esas No: 2014/20862
Karar No: 2017/3841
Karar Tarihi: 10.04.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/20862 Esas 2017/3841 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tic.Mah.Sıf.)
Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı vekili; davacının murisi ... ... davalı bankadan kullandığı kredi nedeniyle davalı sigorta şirketi ile hayat sigortası yapıldığını, davacının murisinin ölümü üzerine kredinin bankaya ödenmesi ve kalan meblağın taraflarına ödenmesi için bankaya başvurulmasına rağmen hayat sigortası poliçesinin yaştan dolayı iptal edildiği gerekçesiyle ödeme yapılmadığını belirterek davalılardan ... Emeklilik A.Ş yönünden vefat tarihi itibari ile geçerli bir hayat sigortasının varlığının kabulü ve davalı sigorta şirketinin geçerli bir cayma hakkının bulunmadığının tespiti ile 13.000,00 TL"lik sözleşme bedelinden dain mürtehin hakkı bulunan diğer davalı banka alacağının düşülmesi sureti ile bakiye miktarın lehlerine hüküm altına alınmasına, davacının davalı bankaya kredi hesabından dolayı borcunun bulunmadığının tespitine, yargılama sırasında ve öncesinde varsa bu kerdi borcunun tasfiyesi için ödemek zorunda kalınan meblağın tespiti ile bu miktarın davalı ..."den istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Emeklilik A.Ş. Vekili; davanın aktif husumet yönünden de reddi gerektiğini, sadece 18/70 yaşı aralığındaki kişilere kredi hayat sigortası yapılabileceğini, murisin kredi kullanıldığı tarihte yaşının 71 olduğunu ve sigorta kapsamına alınamayacağından zuhulen düzenlenen poliçenin iptal edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; davalının taraf sıfatının bulunmadığını, sigorta poliçesinin yükümlüsünün ... Emeklilik A.Ş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacının, sözleşme bedelinden dain mürtehin hakkı bulunan davalı ... ... alacağının mahsubu ile bakiye miktarı hüküm altına alınması talebinin sıfat yokluğundan reddine; davacının murisi ... ..."in ...bank ..."ya borcu bulunmadığının tespiti yönünden dava konusuz kalmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davacının dava konusu kredi borcunun tasfiyesi için ödenen bedelin davalı ... ..."dan istirdatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmişsede varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Davacı, murisi ile davalı arasında akdedilen hayat poliçesinin ölüm tarihi itibariyle geçerli olduğunun kabulü ve iptalinin haklı olmadığı iddiasıyla borçlu olmadığının tespiti ve dain mürtehin hakkı bulunan ...bank alacağının mahsubu sonrasında sigorta şirketi tarafından poliçede belirlenen teminatın tarafına ödemesini talep etmektedir. Yargılama devam ederken mirasçılar tarafından bankaya ödeme yapılarak borcun kapatıldığı bankanın cevap yazısı ile anlaşılmakla davacı tarafından bu kez ödenen bedelin istirdatı talep edilmektedir.
Somut olayda, davacının eşinin vefat ettiği, geride mirasçı olarak eşi ve çocuklarını bıraktığı anlaşılmaktadır. Genel olarak miras bırakanın alacakları, hakları ve malları mirasçılarına geçer. Mirasçılar bu mal ve haklara ilişkin davaları bazı istisnalar dışında kendileri açabilirler. Bu durumda mirasçılar davayı birlikte açabilecekleri gibi mirasçılardan her biri tek başına da dava açabilir. Ancak mirasçının tek başına dava açması durumunda miras payı oranında hüküm kurulması gerekir. Eldeki davada da davacı ölen eşinin tek mirasçısı değildir. Bu nedenle diğer mirasçılar dava açmadıkları için davacının miras hissesi oranında dava açma hakkı olduğu ve diğer mirasçıların yargılama aşamasında verdikleri icazet gözetilmeksizin davacının sıfat yokluğundan talebinin reddi doğru olmamıştır.
Mahkemece aldırılan bilirkişi raporu incelendiğinde, bankada ve sigorta şirketinde bilgileri bulunan müteveffa ile hayat sigortası akdetmiş ve primini de tahsil ederek sözleşme yapma iradesini ortaya koymuş olan sigorta şirketinin, sigortalının yaşını bilmeyeceğinden bahsedilmeyeceği, bu nedenle sözleşmenin iptalinin de haklı olmayıp sigortalının ölümü tarihinde poliçenin geçerli olduğunun kabulü ile belirlenen teminatların ödenmesi gerekeceğinin belirtilmesine; poliçenin geçerli olduğu hususunun mahkemenin de kabulünde olmasına göre davacının talebinin reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca, davacı ve diğer mirasçıların ödenen kredi bedelini ancak diğer davalı ... Emeklilik A.Ş"den talep edebileceği, ...bank ..."dan istemesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle ödenen bedelin bankadan istirdatı talebinin reddi de hem kredi veren hemde poliçe düzenlenmesine aracılık eden bankanın acenta durumunda bulunup icra takibi baskısı altında ödemenin bulunması geçerli bir poliçe varken tahsilatı yapan davalı ... ....."nın pasif husumet ehliyeti bulunmadığı ve talebin konusuz kaldığının kabulüde isabetli değildir.
O halde mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.