11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10898 Karar No: 2016/8166 Karar Tarihi: 17.10.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/10898 Esas 2016/8166 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/10898 E. , 2016/8166 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/04/2016 tarih ve 2015/876-2016/313 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından ... ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine icra takipleri başlatıldığını, söz konusu borçlu şirketin takip tarihinden sonra tasfiye sürecine girdiğini ve tasfiyesi tamamlanamayan şirketin TTK geçici 7. maddenin e bendi gereğince ticaret sicilinden resen terkin edildiğini, şirketin terkin edilmiş olması sebebiyle satış işlemlerinin gerçekleştirilemediğini ileri sürerek ... ve Tic. Ltd. Şti.’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ihyası istenen şirketin 15/06/2010 tarihinde tasfiye kararı aldığı ve tasfiye işlemlerini yürütmek üzere ..."ün tasfiye memuru olarak atandığı, ancak tasfiye sonu bilançosunun çıkarılmayıp tasfiyenin sonlandırılmadığı, bu arada Ticaret Sicil Müdürlüğü"nce tasfiye halindeki şirketin TTK"nın geçici 7. maddesi kapsamına alınmasına dair işlem yapıldığı, ancak bu madde kapsamında da tasfiye işlemleri sonuçlandırılmayıp henüz terkin işleminin de yapılmamış olduğu, bu durumda şirketin tüzel kişiliğinin tasfiye amacıyla birlikte halen devam ettiği gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 17/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.