MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi ve mahkemece verilen davalı vekilinin temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın da davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davalı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak başlatılan kombiyo yolu ile icra takibinde, aracının ve evinin haczedildiğini, aşkın hacizler bulunduğunu ve müvekkilinin bonolarda ciranta durumunda olmasına rağmen, davalı hamilin dava dışı keşideciye ödememe protestosu çekmediğini, davalıya borçlu olmadığını ileri sürerek aşkın haciz sebebi ile araç üzerindeki haczin ve yakalama şerhinin kaldırılmasına ve takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yargılama sırasında usulüne uygun takip yapıldığını, davacının borçlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının davadışı keşideciye ödememe protestosu çekmeden yapılan takibin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı borçlunun icra takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyetli olmadığı için davacının %40 haksız icra tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, verilen davalı vekilinin temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın davalı vekilince temyiz edildiği anlaşılmıştır.
1- Davalı ... temyizi yönünden,
Mahkemece 31.05.2013 tarihinde, davalı ... vekilince temyiz harç-masraf tamamlanmasına ilişkin muhtıranın 02.04.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen temyiz harç ve masrafların yatırılmamış olması sebebi ile HUMK"nun 434/3 maddesi gereğince davalı ... vekili Av.... "un temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece davalı vekiline; eksik nisbi temyiz harcını yedi günlük kesin süre içinde mahkeme veznesine yatırması, aksi halde bu durumun temyiz isteminden vazgeçme sayılacağına ilişkin 25.12.2012 tarihli muhtırası, 02.04.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili, eksik nisbi temyiz harcını 08.04.2013 tarihinde mahkemeler veznesine yatırdığına ilişkin sayman mutemedi alındısını dosyaya ibraz etmiştir.
Hal böyle olunca, davalı vekilinin temyizinin süresinde olduğu gözetilmeden 31.05.2013 tarihli temyiz talebinden vazgeçmiş sayılması kararı verilmesi isabetsiz olduğundan, mahkemece verilen 31.05.2013 tarihli ""temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına"" kararının kaldırılması gerekmiş ve işin esası yönünden temyiz incelemesine geçilmiştir.
2- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle, gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3- Davacı vekilinin temyizi yönünden,
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte de açıklanan nedenlerle yerel mahkemece verilen 31.05.2013 tarihli EK KARARIN KALDIRILMASINA, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle davalı vekilinin (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının ayrı ayrı reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.