(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/905 E. , 2021/4653 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 63 parsel sayılı 13.517,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz asliye hukuk mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle, tarla vasfıyla tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalılar Hazine ve ... Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilip, “infazı kabil sicil oluşturmaya elverişli biçimde hüküm kurulması’’ gereğine değinilen usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile, çekişmeli 119 ada 63 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen toplam 3.919,59 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı ... adına (D), (G) ve (H) harfleriyle gösterilen toplam yüzölçümü 9.598,18 metrekare olan bölümünün ise taşlık, çalılık vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın (A), (B) ve (C) harfleriyle gösterilen bölümleri üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, hükme esas alınan ziraat mühendisi bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin tesviye edilerek eğiminin düşürüldüğü, üzerine çeşitli cins ve yaşta ağaçların dikildiği ifade edilmiş ise de, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde yer alan ağaçların yaşları itibariyle zilyetlikle iktisap süresini ispata elverişli olmadıkları anlaşıldığı halde, bu bölümlerin niteliği, öncesinden itibaren kullanım şekli ve süresi hususlarında dosyadaki tereddütleri ortadan kaldıracak şekilde kanaat belirtilmemiş, zilyetliğin süresi ve imar ihyanın hangi tarihte tamamlandığı ve imar ihyadan sonra zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü hususunda son derece soyut ve yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilmiş, bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde mahkemece hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış, bu hususta ehil olmayan Orman Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapora itibar edilmiş, ayrıca hükme esas alınan bu rapor imar ihyanın tamamlandığı tarih ile zilyetlik süresini belirlemekten uzak ve denetime elverişsiz olduğu gibi, raporda imar ihyanın tamamlandığı tarihin belirlenmesi açısından yalnızca 1990 yılına ait hava fotoğrafından istifade edilmiş, dava konusu taşınmazı kapsayan başka hava fotoğrafları bulunup bulunmadığı araştırılarak var ise, dosya arasına getirtilip bu hava fotoğraflarından da istifade edilmemiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümlerine ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek çekişmeli taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle belirlenmeli, aktarılan dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bulunan tüm hava fotoğrafları getirtilerek) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalı; dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, dava konusu taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, bitki örtüsünü, imar-ihyayı gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı tarihi, hangi faaliyetler ile imar ve ihya işlemi yapıldığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, önceki bilirkişi raporunu irdeler ve çelişkileri giderir mahiyette ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişi kurulundan, uydu ve hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyaları tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde; teknik bilirkişiden ise keşfi takibe ve denetlemeye elverişli biçimde, krokili rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.