21. Hukuk Dairesi 2008/14569 E. , 2008/15745 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kocaeli 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2008
NUMARASI : 2005/249-2008/342
Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, davalılardan N. A. hakkında açılmış olan davanın husumet yokluğundan reddine, 50.000.00 YTL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davacı ile davalılardan Ö. İnş. San. Tic. A.Ş. vekillerince de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.10.2008 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı vekili Av.A.P.geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; 26.06.20004 tarihinde zararlandırıcı sigorta olayı sonucu 24 yaşında sol ayak 2,3,4,5 parmakları ile sağ bacağının diz altından ampute olarak %54,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmisi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalılardan N.A.’a yönelik davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, hesap raporunda sigortalının asgari ücret düzeyindeki ücretle çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılan 1.bölümündeki zarar miktarı esasa alınarak maddi zarar sigorta tahsisleri peşin sermaye değeri ile karşılandığından maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davacının maddi zararının hesabına esas alınacak ücretin belirlenmesinde ve manevi tazminatın takdirinde hataya düşüldüğü anlaşılmaktadır.
Olayın oluş şekline, müterafik kusur oranlarına, husule gelen elem ve ızdırabın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, paranın alım gücüne, özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda; gerçekleşme biçimine, oranına, niteliğine hak ve nesafet kurallarına göre, hükmedilen 50.000,00-YTL manevi tazminatın az olduğu açıkça belli olmaktadır.
Uyuşmazlık, tazminatın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Tazminatın saptanmasında ise; zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, bakiye ömrü, iş görebilirlik çağı, iş görmezlik ve karşılık kusur oranları, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bağlanan gelirin peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır.
Somut olayda 10.06.2008 tarihli bilirkişi raporunun 1.bölümünde Beko-Loder iş makinesi operatörü olan sigortalının asgari ücretle çalıştığı kabul edilerek maddi zararının hesaplandığı ve raporun bu bölümünün davacının maddi tazminatının belirlenmesinde esas alındığı görülmektedir.
Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının, maddi zararının hesabında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarından saptanacağı, işçinin imzasının bulunmadığı işyeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret gözönünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Sigortalının tecrübeli bir Beko-Loder iş makinası operatörü olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Beko-Loder iş makinesi operatörünün ise asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmeyeceği, giderek, sigorta müfettişinin asgari ücret üzerinden yapmış olduğu saptamanın gerçeği yansıtmadığı açık-seçiktir.
Hal böyle olunca da, davacı işçinin Beko-Loder iş makinesi operatörü olduğu ve Beko-Loder iş makinesi operatörünün de asgari ücretle çalışmayacağı kabul edilerek, meslek kuruluşu tarafından bildirilen ücretlerle zararın ve tazminatın belirlenmesi,diğer bir deyişle 10.06.2008 tarihli hesap raporunun 2. bölümünün davacının maddi zararının belirlenmesinde esas alınması gerekirken, asgari ücretle zararın hesaplandığı hesap raporunun 1. bölümünün hükme esas alınması isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş; meslek odasından hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan 2009 yılına ait emsal işçi ücreti sorularak ücretteki artışta nazara alınmak suretiyle sigortalının maddi zararını belirlemek ve belirlenen bu zarardan hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan verilere göre kurumca bildirilen peşin sermaye değeri indirilmek suretiyle davacının maddi zararını belirlemek çıkacak sonuca göre talepte nazara alınarak bir karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Davacı yararına takdir edilen 550.00 YTL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcı ile temyiz başvuru harcının istek halinde davacıya iadesine, davalıların 60.00YTL temyiz başvuru harcı yatırılmış olduğu anlaşılmakla, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalılara yükletilmesine, 14.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.