22. Hukuk Dairesi 2017/18028 E. , 2018/27252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı Belediyeye ait işyerlerinde çevre temizlik ve düzenleme hizmetleri, taş ocağı ve itfaiye birimlerinde çalıştığını ve çalışması boyunca ödenmeyen bir kısım işçilik alacağının bulunması sebebi ile iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, davacının dava dışı alt işveren şirketlerin işçisi olduğunu ve kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, alt işverenler nezdinde bir yıldan az çalışmaları olan davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, herhangi bir fazla çalışmasının olmadığını, fazla çalışmasının olması durumunda karşılığının kendisine ödendiğini ve bu durumun puantaj kayıtlarına işlendiğini, dini ve milli bayramlarda da çalışmasının söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı davalı ... Belediyesi vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az on beş dakika, dört saatten fazla ve yedi buçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedi buçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedi buçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63. maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi on bir saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedi buçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok on bir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde on bir saate kadar olan (on bir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, on bir saatten fazla çalışmalarda ise en az bir buçuk saat olarak verilmelidir.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının temizlik işinde çalıştığı dönem için fazla çalışma alacağının hesaplanmasında sekiz saatlik çalışma süresinden hiç ara dinlenmesi düşülmediği anlaşılmaktadır. Sekiz saatlik çalışmadan ara dinlenme süresi düşülmemesi kanuna açıkça aykırı olup, davacının temizlik işinde çalıştığı dönem bakımından haftanın altı günü sekiz saatlik çalışmasından kanuni ara dinlenme süresi düşülerek sonuca gidilmelidir. Hatalı tespit içeren bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması isabetsiz olup bozma nedenidir.
3. Davacı işçinin genel tatil alacağının hesaplanması hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Genel tatil çalışması alacağının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır . Ancak, genel tatil alacağının takdiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Somut olayda; davacı işçinin genel tatil alacağı tanık anlatımlarına göre hesaplanmasına rağmen, hesaplanan tutardan takdiri indirim uygulanmaması doğru bulunmamıştır. Ayrıca davacının itfaiye biriminde çalıştığı dönemde yirmi dört saat çalışma ve kırk sekiz saat dinlenme esasına göre çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, bu dönem çalışması için genel tatil alacağı hesaplanırken genel tatillerin 1/3 "ünde çalışmış olabileceği kabul edilmelidir. Davacının genel tatil alacağı, itfaiye biriminde çalışılan dönem için genel tatillerin 1/3 "ünde çalıştığı kabul edilerek ve hesaplanacak toplam tutardan uygun bir takdiri indirim yapılarak hüküm altına alınmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi