Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükmedilen temel cezanın kanun maddesinin TCK’nın 89/4 yerine 89/1 yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir. Sanığın idaresindeki otomobil ile asli kusurlu olarak iki kişinin yaralanmasına neden olduğu, yaralanan ...’in tüm aşamalardaki ifadesinde sanıktan şikayetçi olduğu ve uzlaşmak istemediği, yaralanan ...’in ise kolluk ifadesinde uzlaşmak istediği ancak hazırlık soruşturması sırasında 12.08.2014 tarihli Cumhuriyet Savcısı huzurunda verdiği ifadesinde “ Biz daha önce Cumhuriyet Savcılığına davet edilerek ... plaka sayılı araç sürücüsü olan ve ismini ... olarak öğrendiğim şahısla uzlaşmak için görüştük, ancak yaptığımız görüşme sonucunda ... ile anlaşamadık. Ben bize çarparak yaralanmamıza neden olan ..." dan şikayetçiyim, her ne kadar kolluktaki ifademde uzlaşmak istediğimi beyan etmiş isem de, kendisiyle anlaşamadığımız için uzlaşmayı da kabul etmiyorum, uzlaşmak istemiyorum.” şeklindeki beyanı ile uzlaşmak istememesi karşısında; 02.12.2016 tarih ve 6763 sayılı yasa ile değişik CMK"nın 254/1 maddesi gereğince uzlaştırma işlemlerinin uzlaştırma bürosu ve mahkemesince yapılması gerektiğinden bahisle bozma öneren görüşe, bir fayda sağlayamayacağı ve yargılamayı gereksiz yere uzatacağından iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, sanığın kusuru bulunmadığına, mahalli Cumhuriyet savcısının ise birden fazla kişi yaralandığı halde hüküm fıkrasında madde hükmünün TCK’nın 89/4 yerine, TCK’nın 89/1 olarak gösterildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 06.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.