Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/651 Esas 2016/3952 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/651
Karar No: 2016/3952
Karar Tarihi: 23.03.2016

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/651 Esas 2016/3952 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2016/651 E.  ,  2016/3952 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Müştekinin ifadelerine ve 20.03.2008 tarihli görgü tespit tutanağına göre, suçun işlendiği yerin 5 katlı inşaat halinde çevresi duvarla çevrili bir bina olduğu, mağdurun, aynı binanın tamamlanmış giriş katında ikamet ettiğinin belirlenmesi karşısında; bu binanın henüz kapı ve pencereleri takılmamış olan ve eklentisi niteliğinde bulunan bodrum katına girilerek bir adet elektrikli el hızarı, inşaata ait uyarı levhası ile dört adet köşebendinin çalınması biçiminde gerçekleştirilen eylemde, suçun 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b. maddesine uyduğu gözetilmeden; aynı kanunun 141/1. maddesi ile uygulama yapılması,
    2-Suçun işlendiği yerde oturan müştekinin, evi izlediğini fark ederek bina çıkışında eşyalarla birlikte yakaladığı suça sürüklenen çocuğu polise teslim ettiğinin anlaşılması karşısında; suçun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde tamamlanmış hırsızlık suçundan hüküm kurulması,
    3-Suç tarihi itibariyle suça sürüklenen çocuğa yüklenen 5237 sayılı Kanun"un 116/1. maddesindeki konut dokunulmazlığını bozma suçunun, 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilerek, taraflara usulünce uzlaşma önerisinde bulunularak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
    4-İddianamede 5237 sayılı TCK’nın 116/2. madde ve fıkrasının uygulanmasının istenmesine rağmen, suça sürüklenen çocuğa CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden, yazılı şekilde anılan TCK"nın 116/1. madde ve fıkrası ile hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 23.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.