7. Ceza Dairesi 2020/6473 E. , 2021/1533 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5411 sayılı Kanuna muhalefet, Resmi belgede Sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında 17/09/2015 tarihli karar ile 5411 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hükümlülük, Resmi belgede sahtecilik suçundan beraat, 23/11/2015 tarihli ek karar ile temyiz talebinin reddine
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Katılan ... vekilinin 16.01.2018 havale tarihli dilekçesi ile mahkemenin 23.11.2015 tarihli ek kararına yönelik temyiz isteminde bulunduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın katılan ... vekiline 27.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, katılan banka vekilinin anılan hükmü CMUK"nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık temyiz süresi geçtikten sonra 16.01.2018 tarihinde temyiz ettiği gözetilerek, temyiz inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II) O yer Cumhuriyet savcısının sanık hakkında "Resmi Belgede Sahtecilik" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 06.04.2010 tarih ve 2010/7-38 Esas, 2010/79 sayılı kararında belirtildiği üzere; 5411 sayılı Bankacılık Yasasında zimmet suçu yanında sahtecilik suçundan da ayrıca hükmolunacağına ilişkin bir düzenleme bulunmaması karşısında, sanığın zimmet eylemlerini gerçekleştirirken, sahte belge tanzim etmesi fiillerinin de zimmet suçunun unsuru olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden sanık hakkında evrakta sahtecilik suçundan beraatine ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca;
Hüküm fıkrasının 2-a numaralı bendinde yer alan sanığın sahtecilik suçundan beraatine ilişkin kısmın hükümden çıkarılması ile yerine "5411 sayılı Bankacılık Yasasında zimmet suçu yanında sahtecilik suçundan da ayrıca hükmolunacağına ilişkin bir düzenleme bulunmaması nedeniyle sanık ... hakkında "Resmi Belgede Sahtecilik"" suçundan Hüküm Kurulmasına Yer Olmadığına" ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III) O yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık müdafiinin mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde ise;
1. Tediye fişleri kullanılarak banka parasını zimmete geçirilmesinde fiilin, basit ya da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi bakımından;
Tediye fişleri bulunamamış ya da bulunan tediye fişlerinde mudi imzası yok ise eylem basit zimmet;
Mudi yanıltılarak veya kandırılarak imzalatılan boş bir tediye fişini kullanıp, mudinin bilgi ve talimatı olmaksızın hesabından para çekerek mal edinilmiş ise eylem nitelikli zimmet;
Tediye fişine mudi yerine sahte imzalar atmak suretiyle gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak, fişler üzerindeki sahte imzaların ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde eylem basit zimmet, sahteciliğin aldatıcılık özelliğinin bulunması halinde ise eylemin nitelikli zimmet suçunu oluşturacağı gözetilerek;
Sanığın banka mudileri ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve Selami Zandolu"nun bilgi ve talimatı olmaksızın gerçekleşen işlemlerini kapsar şekilde imza kartonetleri fiziki olarak dosyaya celp edildikten sonra, fişlerdeki imzalar karşılaştırılıp aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının mahkemece saptanması, denetime imkan verecek şekilde tutanağa geçirilmesi, işlemlerin çokluğu ve duraksama halinde mahkemeye yardımcı olma ve aydınlatma bakımından bankacılık işlemleri konusunda uzman bir bilirkişinin görüşüne başvurulup, her bir işlem bakımından duraksamaya yer bırakmayacak şekilde eylemlerin ayrı ayrı basit ya da nitelikli zimmet olup olmadıklarının tespit edilmesi nitelikli zimmet yoluyla mal edilen değer üzerinden iade edilen miktar düşülmek suretiyle üç kat uygulaması yapılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi,
2. Sanığın farklı tarihlerde, 90 ayrı işlemle toplam 384.020,00 TL, 62.898,00 Euro ve 4.000 USD’yi zimmetine geçirdiğinin anlaşılması ve bu hususun mahkemece de kabul edilmesi karşısında, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleşen eylemlerin TCK’nun 43/1. maddesindeki zincirleme suç hükümleri içerisinde değerlendirilmesi ve buna göre hüküm tesisi gerekirken ilgili maddenin tatbikine hükmedilmeyerek yazılı şekilde sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması,
3. Sanığın mal edindiği kabul edilen dövizlerin zimmete geçirilme tarihleri itibariyle geçerli olan T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası’na çevrilerek hesaplanması gerekirken karar tarihi olan 17.09.2015 tarihindeki T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesap edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
4. 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihli yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
5. Banka zararının tazminine hükmedilmesine rağmen nispi harç ve nispi vekalet ücreti alınmasına karar verilmemesi,
6. Suç tarihinin en son işlem tarihi olan "18.03.2014" olduğu gözetilmeden, gerekçeli karar başlığında "23.09.2013" olarak hatalı gösterilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.