20. Hukuk Dairesi 2016/2865 E. , 2016/4791 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada Antalya 2. Asliye Hukuk ve Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı sigorta şirketinin açtığı rücu davasını evi kiraya veren ... ... halefi olarak açtığı, dava dışı ... ... ve davalılar arasında kira ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın haksız fiilden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
6100 sayılı HMK"nın 4/1-a maddesinde de, kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir.
TTK m. 1472’de düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK"nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz"î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak 31.03.1954 gün ve 1953/18 E. - 1954/11 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtilmiştir. 17.01.1972 t. ve 1970/2 E., 1972/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da, sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise, o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Borçlar Kanununun 44 üncü maddesine (TBK m. 52) de dayanabileceği; tabiatıyla sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır.
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarihli ve 37 E./9 K. Kararına göre de "Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir."
Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK"nın 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalı kiracıdan rücuan tahsili isteminden ibarettir. Davacı sigorta şirketi bu davayı sigortalısına halefen açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalılar arasındaki ilişkinin hukukî mahiyeti nazara alınır. Sigorta şirketi halefi olduğu sigortalının konutunda davalı kiracının kusuru sonucunda yangın çıkması nedeniyle oluşan zararın tazminini talep etmekte olup, davanın kira sözleşmesinden kaynaklandığının kabulü gerekir. Bu durumda uyuşmazlığın, Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/04/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.