Davacı, 13.10.2003 tarihli ilk tahsis talep tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitiyle, 01.08.2005 tarihine kadar ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, 13.10.2003 tarihli ilk tahsis talep tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tesbiti ile 01.08.2005 tahsis tarihine kadar birikmiş aylıklarının yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, yazılı gerekçelerle istemin reddine karar vermiştir. Davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01.09.1976 olduğu, ilk tahsis talep tarihi itibarıyla 25.08.1980-16.10.1991 tarihleri arasında 11 yıl 1 ay 21 gün ve 31.12.1991-26.02.1992 tarihleri arasında 1 ay 25 gün olmak üzere toplam 4066 gün 1479 sayılı yasaya tabi hizmetinin bulunduğu, 17.10.1991-30.12.1991 tarihleri arasında 73 gün , 1993/1 döneminde ise 120 gün zorunlu sigortalılığının bulunduğu, 1994 yılında 30 gün, 1995 yılında 120 gün, 1996 yılında 210 gün , 1998 yılında 360 gün ve 1999 yılında da 360 gün olmak üzere toplam 1273 gün SSK”na tabi sigortalılığının bulunduğu görülmektedir. Mahkemenin, ilk tahsis talep tarihi itibarıyla sigortalılık başlangıcının tesbitine ilişkin davanın sonuçlanmış olmaması ve ancak bu dava sonuçlandıktan sonra tahsis koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine karar verdiği anlaşılmaktadır. Mahkeme kararı ile sigortalılık başlangıcının tesbit edilmesi, kurumun hatalı bir işlemini ortaya koymuştur. Davalı Kurumun hatalı işleminin dava konusu olması yaşlılık aylığının geç bağlanmasına gerekçe olamayacağı gibi Kurumun kendi kusurundan yararlanması da hakkaniyet ilkelerine uygun düşmez. Mahkemenin, davacının 13.10.2003 tarihli tahsis talep tarihi itibarıyla 2829 sayılı Yasa"nın 8.maddesi gereğince son yedi yıl içinde SSK. sigortalılığının 1273 gün olması, 506 sayılı yasanın 60. maddesinde yazılı 25 yıllık sigortalılık süresi ile 5000 günlük prim ödeme gün sayısının da gerçekleşmesi nedeniyle davanın kabulüne karar vermesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,13.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.