Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından tamamına yönelik olarak, davalı tarafından ise katılma yoluyla lehine verilen vekalet ücretinin miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı hükmü süresi içerisinde temyiz etmemiş, davacının temyiz dilekçesinin 28.9.2015 günü tebliğinden sonra 09.10.2015 tarihinde verdiği cevap dilekçesi ile vekalet ücreti yönünden temyiz etmiştir. Davalının katılma yoluyla temyiz dilekçesinin on günlük temyize cevap süresi içerisinde verilmediği gibi, temyiz harcının da yatırılmadığı anlaşılmakla incelenmesine yer olmadığına, 2-Davacının temyizinin incelenmesine gelince; Davacı, aile konutu olduğu ileri sürülen taşınmazın, davalı tarafından satılarak elden çıkarılacağını iddia ederek, taşınmazın tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını ve taşınmaz üzerindeki davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını talep etmiştir. Davanın açılmasından hemen sonra taşınmazın, davalı tarafından satılarak elden çıkarılması üzerine, mahkemece davanın konusunun kalmadığından bahisle "davanın reddine" karar verilerek, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir. Dava tarihinde davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazın, davanın devamı sırasında satılmış olmasının, davayı konusuz hale getiren bir durum olduğu mahkemenin de kabulündedir. Hal böyle olunca; davanın konusuz kalması sebebiyle "esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilerek, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumları gözetilerek, yargılama giderleri ile bunun kapsamına dahil olan (HMK m. 323/1-ğ) vekalet ücreti hakkında karar verilecek yerde, yazılı şekilde ret hükmü kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, davalının katılma yoluyla temyizinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.05.2016 (Perş.)