21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/20072 Karar No: 2008/15677 Karar Tarihi: 13.10.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/20072 Esas 2008/15677 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/20072 E. , 2008/15677 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 7. İş Mahkemesi TARİHİ : 27/06/2007 NUMARASI : 2006/1224-2007/329
Davacı, davalı işveren nezdinde Temmuz 1994-25.2.2003 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, konusuz kalan davada karar vermeye yer olmadığına karar vermiştir. Hükmün davalılardan Kurum davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının Temmuz 1994 tarihinden 25.02.2003 tarihine kadar davalıya ait iş yerinde sürekli çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu sigortalılık süresinden 12/10/1994 ile 25/02/2003 tarihleri arasındaki çalışmaların sigorta müfettişi tarafından tespit edilmiş olduğu, Temmuz 1994-12/10/1994 tarihleri arasındaki tespit talebinin de davacı tarafça atiye bırakıldığı ve davanın konusu kalmadığı gerekçesiyle bir karar verilmesine ver olmadığına karar verilmiş ise de bu sonuç atiye terk edilen kısım yönünden davalının kabulü olmadan karar verildiğinden usul ve yasaya aykırıdır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 425. maddesi gereğince, davayı atiye bırakan davacının davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gereken tarihe kadar eldeki davayı takip etmesi mümkün olabildiği gibi, davalı da davanın atiye bırakılmasına muvafakat etmediği taktirde davanın atiye bırakılmasına karar verilemez ve giderek yargılamaya devam olunması gerekir. Somut olayda, davacı vekili davanın atiye bırakılmasına karar verilmesini istemiş, davalı vekili ise, davanın atiye bırakılan kısmı için vazgeçme kabul edilerek kurum lehine vekalet ücretine takdir edilmesi ve yargılama gideririn paylaştırılmasına karar verilmesini isteyerek davanın atiye bırakılmasına izin vermediğine ilişkin iradesini açıkça ortaya koymuş bulunmaktadır. Mahkemece Temmuz 1994-12/10/1994 tarihleri arasındaki tespit talebini yönünden davalı Kurum vekilinin açıkça kabulü bulunmadığı halde, bu sürelere ait tespit talebinin değerlendirilerek yargılamaya devam edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13/10/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.