Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/15952
Karar No: 2014/647

a Uyuşturucu madde ticareti yapma Sanıklar ve hakkında - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2012/15952 Esas 2014/647 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Karar, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan iki sanığın mahkûm edilmesi ve uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanması kararına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesi ile ilgilidir. TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar durma kararı niteliğinde olup, itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazlarla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iadesine karar verilmiştir. Ayrıca, sanık ve müdafiinin hükmü temyiz etmelerinden sonra, sanığın tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan gönderdiği dilekçesiyle temyiz talebinden vazgeçmesi nedeniyle hükmün incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak, diğer bir sanığın telefonu hâkim kararıyla dinlemeye alınmış, ancak sanık ...'in telefon konuşmaları hâkim veya Cumhuriyet savcısı kararı olmadan dinlenerek kayda alınmıştır. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 135. ve 138. maddelerinde belirtilen koşullar sağlanmadan yapılan dinlemeler hukuka aykırı olup delil olarak hükme esas alınamaz.
10. Ceza Dairesi         2012/15952 E.  ,  2014/647 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
    Suçlar : a) Uyuşturucu madde ticareti yapma ( Sanıklar... ve ... hakkında )
    b) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma( Sanıklar ... ve ... hakkında )
    Hüküm- Karar : a) Sanıklar ... ve ... hakkında: Mahkûmiyet
    b) Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanması ( Sanıklar... ve ... hakkında )

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    A) Sanıklar Hatice ve Kenan hakkındaki tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanması kararına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesi:
    Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazlarla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE, oybirliğiyle;
    B) Sanık ... ve müdafinin temyiz talebinin incelenmesi:
    Sanık ve müdafiinin hükmü temyiz etmelerinden sonra, sanığın tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan gönderdiği 03.12.2013 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden vazgeçmesi nedeniyle hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, oybirliğiyle;
    C) Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesi:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı,eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, Başkan vekili ..."nın karşı oyu ve oyçokluğuyla,
    27.01.2014 tarihinde karar verildi.

    KARŞI OY GEREKÇESİ
    (Sanık ... hakkında)

    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 8. maddesine göre, "Her kişi özel ve aile yaşamına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. Bu hakların kullanılmasına resmi bir makamın müdahalesi demokratik bir toplumda milli güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suçların önlenmesi, sağlığın veya ahlakın ve başkasının hak ve özgürlüklerinin korunması için zorunlu bulunduğu ölçüde ve kanunla düzenlenmesi koşuluyla olabilir."
    Türkiye Cumhuriyet Anayasası"nın 22. maddesinde "Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde karar kendiliğinden kalkar." hükmü yer almaktadır.
    Böylece diğer bireysel hakların yanında "haberleşme özgürlüğü ve haberleşmenin gizliliği" koruma altına alınmıştır.
    Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 135. maddesinde bir suç nedeniyle yapılan soruşturma kapsamında haberleşmenin gizliliğine müdahale edilebilmesinin koşulları ve kuralları belirlenmiş, şüpheli veya sanığın telefonunun hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla dinlenebileceği öngörülmüştür.
    Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "Tesadüfen elde edilen deliller" başlığını taşıyan 138. maddesinin ikinci fıkrasında ise, "Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, 135 inci maddenin altıncı fıkrasında sayılan suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhal bildirilir" denilmiştir.
    Gerekli koşullar bulunduğunda bir kişinin telefonunun dinlenmesi için hâkim veya Cumhuriyet savcısından alınan karar, sadece soruşturma kapsamında olup kararda belirtilen suçla sınırlı olmak üzere o kişinin haberleşmesinin gizliliğine müdahale yetkisi verir. Bu kişiyle telefonda konuşan diğer kimselerin haberleşmesinin gizliliğine müdahale için ayrıca hâkim veya Cumhuriyet savcısından karar alınması zorunludur. Böyle bir karar alınmadan yapılan dinlemeler o kişiler yönünden "hukuka aykırı delil" niteliğindedir.
    Somut olayda, diğer sanıklardan ..."nin telefonu hâkim kararıyla dinlemeye alınmış, ancak sanık ..."in telefon konuşmaları hâkim veya Cumhuriyet savcısı kararı olmadan dinlenerek kayda alınmıştır.
    Hâkim veya Cumhuriyet savcısından karar alınmadan sanığın... ile yaptığı telefon konuşmalarının dinlenmesi hukuka aykırı olup, delil olarak hükme esas alınamaz.
    Bu konuşmaların "tesadüfen elde edilen delil" olarak değerlendirilmesi de mümkün değildir, çünkü konuşmalar soruşturması yapılan suçla ilgilidir.
    Sanık tüm aşamalarda atılı suçla ilgisinin olmadığını söylemiştir. Diğer sanıklardan hiçbiri sanığın suçla ilgisi olduğuna ilişkin bir beyanda bulunmamıştır. Telefon konuşmaları dışında sanık aleyhinde delil yoktur.
    Sanığın savunmasının aksine, ele geçirilen uyuşturucu maddeyle ilgisi olduğuna veya diğer sanık ..."nin suçuna iştirak ettiğine ve dolayısıyla atılı suçu işlediğine ilişkin, hukuka aykırı olarak elde edilen telefon konuşmaları dışında, kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığından, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
    Açıkladığım nedenlere, sanık ... hakkındaki hükmün bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan, çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 27.01.2014









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi