Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Havza Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 01.11.2013 günlü yazısında, dava konusu taşınmazın olduğu gibi bırakılan kadastro parseli olduğu ve ileride yapılacak imar uygulamasında % 40 oranında DOP kesintisi yapılabileceği belirtildiği halde; 23.07.2014 günlü yazısında, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölge ve alanda herhangi bir imar uygulaması yapılmadığı, ancak; maliklerin kendi rıza ve talepleriyle 3194 sayılı İmar Kanununun 15 ve 16. maddelerine göre yola terk işlemi yaptırdıkları, yola terk edilen kısmın kadastro parseline göre oranının % 13 olduğu, bu durum sonucunda parselin imar faaliyetlerini kısıtlayacak bir durumu kalmadığı ifade edilmiştir. Taşınmaz Havza Belediye Başkanlığı’nın ilk yazısına göre kadastro parseli iken, sonraki yazıya göre imar parseli haline dönüştüğü anlaşılmaktadır. Bu çelişkinin giderilmesi için; İmar Kanununun 15 ve 16. maddeleri uyarınca taşınmazın % 13’ü parsel maliki tarafından yola terk edilmiş ise, terke ilişkin belge ve tutanaklar Havza Belediye Başkanlığı’ndan; kalan kısmın tapu kaydı ve paftası ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilip, terk edilen kısmın ne kadarının kamulaştırma projesi kapsamında kaldığı fen bilirkişisine de işaretlettirilerek, Birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.