
Esas No: 2016/18383
Karar No: 2017/2642
Karar Tarihi: 28.03.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/18383 Esas 2017/2642 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 17.07.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan sigortalısına yapılan geçici iş göremezlik ödemeleri nedeniyle oluşan Kurum zararının tahsili için Kurumca yapılan 9.310,88 TL üzerinden başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne takibin 7.850,92 TL asıl alacak, 120,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.970,94 TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun, katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2014 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1.890,00 TL. olarak değiştirmiştir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının saptanmasında alacağın tamamının gözetilmesi; tümü dava konusu yapılan bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesi hükmü gereğidir.
Somut olayda, davaya konu edilen takipte reddedilen kısmının 1.339,94 TL olduğu dikkate alındığında, reddedilen kısmın yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması miktar itibariyle mümkün değildir.
Hal böyle olunca, davacının temyiz dilekçesinin miktar itibariyle, kesinliği nedeniyle reddi gerekir.
S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenle davacının temyiz dilekçesinin REDDİNE, 28.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.