23. Hukuk Dairesi 2012/5838 E. , 2013/300 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleşen hakimin müdahalesi ile yetki ve izin verilmesi, mümkün olmazsa tazminat, sözleşmenin feshi ve tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında 22.01.2007 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak sözleşme konusu taşınmaza bitişik parsellerde bulunan binaların tecavüzü sebebiyle inşaata bir türlü başlanamadığını, açılan elatmanın önlenmesi davasının kazanıldığını, ancak dava aşamasının uzun sürdüğünü, kesinleşen kararı icra takibine koyup 30 günlük mehil süresini bekledikleri sırada davalının haksız bir şekilde sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini bildirdiğini, feshi kabul etmediklerini, gecikmede müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, yine davalının inşaatın yapılabilmesi için verdiği vekaletnameden de müvekkilini azlettiğini, inşaatı yapmak istediklerini ileri sürerek, inşaatın yapılması için gerekli tüm yetki ve izinleri içerir şekilde sözleşmeye hakimin müdahalesi ile taraflarına arsa sahibi adına yetki ve izin verilmesini, mümkün olmazsa sözleşmenin haksız feshi nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalı yüklenici şirketin sözleşmeyle kararlaştırılan sürede inşaatı teslim etmediği gibi daha inşaata bile başlamadığını, davalının temerrüte düşmesi sebebiyle müvekkilinin sözleşmeyi feshetmek istediğini davalıya bildirdiğini, ayrıca müvekkilinin dairelerini süresinde teslim almamasından dolayı kira kaybının oluştuğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile şimdilik 10.000,00 TL kira kaybı tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesinde, akdin ifasında hukuki sorunlar giderilmez ise mevcut hali ile inşaatın yapılacağı kararlaştırılmış ise de, bu şartın açıkça İmar Kanunu"na aykırı olması sebebiyle mutlak butlanla batıl olduğu, sözleşmenin halen ayakta olduğu ve davalı arsa sahibinin davacı yükleniciye verdiği vekaletten davacı yükleniciyi münasebetsiz bir zamanda
azlettiği, yükleniciye vekalet vermenin arsa sahibinin temel borçlarından olduğu, yüklenicinin arsa sahibinin vekaleti olmadan yetkili mercilerde işlemlerini yürütemeyeceği, buna göre asıl davada davacı-birleşen davada davalı yüklenicinin değil, asıl davada davalı-birleşen davada davacı arsa sahibinin temerrüte düştüğü gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile inşaatın yapılması için gerekli olan ve azledilen vekaletnamedeki tüm yetkileri içerir şekilde sözleşmeye hakimin müdahalesi ile davalı arsa sahibi adına tüm işleri yapmak üzere davacıya yetki ve izin verilmesine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.