3. Ceza Dairesi 2016/3001 E. , 2016/4192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dairemizin 01.12.2015 tarih 2015/14690 esas 2015/34157 karar sayılı dosyasının kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 10/01/2016 tarih Karar Düzeltme - 2016/9960 sayılı itiraz talebi ile "Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davası sonunda; ... Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2014 gün ve 2014/346 Esas, 2014/371 Kararı ile, TCK"nin 86/2, 86/3-a, 62 ve 52.maddelerine göre 3150 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olup, sanık müdafiinin temyizi üzerine, Yüksek Dairenizin 01/12/2015 tarihli kararı ile, 1)Katılanın kovuşturma aşamasında şikayetinden vazgeçmiş olması nedeniyle CMK"nin 243 maddesi uyarınca katılma hükümsüz kalacağından katılan yararına vekalet ücreti tayini, 2)Sanık hakkında TCK"nin 53.maddesi gereğince hak yoksunları uygulanırken, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas - 2015/85 kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hükmün BOZULMASINA, fakat bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden DÜZELTİLEREK ONANMASINA karar verilmiştir.
Katılan yararına vekalet ücreti verilmesine ilişkin kısım yönünden yapılan bozma ve düzelterek onama kararına karşı bir itirazımız yoktur. Ancak sanık hakkında atılı suçtan neticeten adli para cezası tayin edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları uygulanmadığı ve 5237 sayılı TCK"nin 53/1.maddesi uyarınca uygulanmasının da mümkün olmadığı gözetilmeden Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli iptal kararı doğrultusunda hak yoksunlukları bakımından bozma ve düzeltilerek onama karar verilmesi yerinde olmadığından itiraz yoluna gidilmesi zorunlu görülmüştür. Yargıtay 3. Ceza Dairesi"nin 01/12/2015 gün ve 2015/14690 Esas, 2015/34157 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında TCK"nin 53. maddesi yönünden yapılan iki numaralı bozma ve düzeltilerek onama kararı, TCK"nin 53/1.maddesi karşısında uygulanma yeri bulunmadığı gibi hükümde de uygulanmadığı anlaşıldığından, bahsi geçen bölümün hükümden çıkartılması gerektiği kanaatindeyiz.
Yukarıda arz ve izah edilen gerekçe ile İTİRAZIN KABULÜ ile, sanık hakkında TCK"nin 53. maddesi yönünden yerel mahkeme hükmünün bozulması ve düzeltilerek onanmasına ilişkin Yüksek Daire"nizin 01/12/2015 tarihli iki numaralı bozma ve düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA, İtirazın kabul edilmemesi halinde ise, dosyanın Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine" talebiyle 05.07.2012 tarih ve 6352 sayılı yasanın 99. maddesiyle ile 5271 sayılı CMK"nin 308. maddesine eklenen 2 ve 3. bentler ile aynı yasanın geçici 5. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli hakkındaki Kanuna eklenen geçici 5. madde hükmü uyarınca Yüksek Yargıtay Ceza Genel kurulunca henüz karara bağlanmayan dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
2-Dairemizin 01.12.2015 tarih 2015/14690 esas, 2015/34157 karar sayılı kararının 2 no"lu bendinin KALDIRILMASINA,
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
Katılanın kovuşturma aşamasında şikayetinden vazgeçmiş olması nedeniyle CMK"nin 243 maddesi uyarınca katılma hükümsüz kalacağından katılan yararına vekalet ücreti tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK"un 322. maddesi gereğince, hükümden katılan yararına vekalet ücreti verilmesine ilişkin 10.fıkranın çıkartılmasına, diğer yönlerin aynen bırakılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.