14. Ceza Dairesi Esas No: 2012/4402 Karar No: 2014/2353 Karar Tarihi: 26.02.2014
Müstehcenlik ve zincirleme şekilde hayâsızca hareketler - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/4402 Esas 2014/2353 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın Müşerref, Gülcan ve Yasemin'e cinsel taciz ve hayâsızca hareketlerde bulunduğu suçlamasıyla yargılanmasına karar verdi. Mahkeme, sanığın cinsel taciz suçundan cezalandırılmasına karar verse de, aynı suçla birlikte hayâsızca hareketlerde bulunma suçu da oluştuğundan TCK'nın 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı içeren suça hükmedildiği belirtilerek, hak ve orantılılık ilkesi gözetilmediğinden cezanın alt sınırının altında kalınmaması gerektiği vurgulanarak, alt sınırdan ne kadar uzaklaşılacağı belirtilmediği için kesin bir ceza belirlenmemişti. Mahkeme ayrıca, mahkemenin Gülcan ve Yasemin'in zorunlu vekil ve uzman bir kişi aracılığıyla ifadelerini almayışını da eleştirdi. Sanığın müdafii, taksitlendirme talebinde bulunsa da adli para cezası hakkında taksitlendirme kararı verilmemişti. Sonuç olarak, mahkeme kararı, sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla bozuldu. Kanun maddeleri ise şunlardı: TCK'nın 225. maddesi (hayâsızca hakarette bulunma suçu), 44. maddesi (en ağır cezayı içeren suçun belirlenmesi) ve 105/1 ve 43/2. maddeleri
14. Ceza Dairesi 2012/4402 E. , 2014/2353 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 5 - 2011/29375 MAHKEMESİ : İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 05.04.2010 NUMARASI : 2010/144 Esas ve 2010/186 Karar SUÇ : Müstehcenlik ve zincirleme şekilde hayâsızca hareketler
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK.nın 234/2 ve 236/3. maddeleri uyarınca mağdureler Gülcan ve Yasemin"in zorunlu vekil ve psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman bir kişi bulundurularak dinlenmeleri gerekirken bunlara uyulmaması inceleme tarihinde mağdurelerin 18 yaşını ikmal etmesi nazara alındığında telafisi mümkün bulunmadığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Sanığın mağdureler Müşerref ve Gülcan"a 21.10.2009 tarihinde parkta pantolonun fermuarını açıp cinsel organını göstermek suretiyle tek fiil ile birden fazla kişiye karışı cinsel taciz suçunu işlediği, 12.01.2010 tarihinde de yolda yürüyen mağdure Yasemin"e aynı şekilde cinsel organını gösterdiği anlaşılmakla, sanığın kastının yoğunluğu suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve sanığın cinsel organını göstermesinin cinsel taciz suçu yanında ayrıca hayasızca harekette bulunma suçunu da oluşturmasına karşın TCK.nın 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı içeren cinsel taciz suçundan hüküm kuruluyor ise de; hayâsızca hakarette bulunma suçunu düzenleyen aynı Kanunun 225. maddesinde cezanın alt sınırı 6 ay olarak belirlendiğinden, hakkaniyet ve orantılılık ilkesi gözetilerek bu ceza miktarının altında kalmayacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak bir ceza belirlenip, mağdureler Gülcan ve Müşerref"e yönelik eylemi nedeniyle bir kez TCK.nın 105/1 ve 43/2., mağdure Yasemin"e karşı eylemi nedeniyle bir kez 105/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde iki kez 225/1. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi, Sanık müdafiin 05.04.2010 tarihli duruşmada lehe hükümlerin uygulanmasını talep etmesine karşın, müstehcenlik suçunda hükmedilen adli para cezasının TCK.nın 52/4. maddesi gereği taksitlendirilip taksitlendirilmemesine ilişkin bir karar verilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.