15. Ceza Dairesi 2016/980 E. , 2018/1186 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-TCK’nın 142/2-e, 62/1,53/1.maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Özel belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet hükmü sanık müdafii, özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı temyiz incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanun"un 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMK" nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2-Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne karşı temyiz incelemesinde;
Sanığın şirketin muhasebesinde çalışan olması sebebiyle şirketin Halkbankası ... şubesi hesabına girip değişik zamanlarda şirkete ait 68.000 TL’yi şirketin kullanılmayan bir başka banka hesabına göndermesi, buradan da kardeşinin hesabına havale etmesi eylemi dolayısıyla hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan zamanaşımı süresi içerisinde dava açılması mümkün görülmüştür.
Sanığın katılan şirketin muhasebe bölümünde çalıştığı, katılan şirket yetkilisi olan ...’ın imzasını taşıyan boş talimat belgesini bilgisayarında tarayıp kaydederek 20/04/2007 tarihinde şirketin Halkbankası ... şubesi hesabından 5,000 YTL ödenmesi için bu talimat yazısının üst kısmını doldurup adı geçen banka şubesine faks çektiği,bu talimat yazısına istinaden banka şubesinden 5,000 YTL parayı çekerek uhdesine geçirdiğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın şifre ile girilen sistem olan şirkete ait elektronik verilerin bulunduğu katılan şirketin muhasebe sistemindeki kayıtları gerçeğe aykırı düzenleyerek sahte ödeme talimatı oluşturup sahte talimatla para çekmesi eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenen banka veya bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfında hataya düşülerek nitelikli hırsızlık suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre;
1-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
2-Sanığın sahte talimat ile 5.000 TL para çekmiş olması ve beyanında 5.000 TL’nin tamamını ödediğini belirtmesi, katılanın beyanında ise zararın kısmen karşılandığını ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına muvafakat etmediğini belirtmesi karşısında; 5.000 TL zararın tamamının karşılanıp karşılanmadığı ve karşılandığı takdirde tarihininde belirlenmesi ile sonucuna göre etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 21/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.