16. Hukuk Dairesi 2015/1184 E. , 2016/3042 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, .... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1977 yılında yapılan kadastro sırasında kayalık olması nedeni ile tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 13.05.2010 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece Yargıtay"ın usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 05.05.2014 tarihli fen bilirkişisi"nin raporuna ekli haritasında (A) harfi ile gösterilen 5.321,93 metrekare yüzölçümlü taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı ve davacı lehine olağanüstü zamanaşımı ile taşınmaz edinme koşulları oluştuğu kabul edilerek davanın kabulüne dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Öncelikle hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa uyarınca büyükşehir belediye sınırlarının tüm ilin mülki sınırları haline geldiği nazara alınarak ilgili kamu tüzel kişiliği olması nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmelidir. Dava konusu taşınmaz, 1977 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, kayalık olması nedeni ile tespit harici bırakılmıştır. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik hukuki nedenine dayalı olarak çekişmeli taşınmaz hakkında tescil isteğinde bulunmuştur. Böyle bir taşınmazın iktisap edilebilmesi için; öncelikle taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olması, bundan sonra ise 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 17. maddeleri uyarınca; emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi zorunludur. Davacı lehine taşınmaz edinme koşulları oluşup oluşmadığını belirlemenin en iyi yolu ise hava fotoğrafı uygulamasıdır. Bu kapsamda; mahkemece, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının getirtilerek zilyetlik durumu denetlenmemiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmak suretiyle 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti ile birlikte yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları özellikle irdelenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ... Başkanlığına iadesine, 22.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.