17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3355 Karar No: 2017/3781
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/3355 Esas 2017/3781 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/3355 E. , 2017/3781 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili asıl davada, müvekkilinin davalı tarafından pembe yaşam kritik hastalıklar sigorta poliçesi ile sigortalandığını, sigortalı olduğu dönemde müvekkiline romatoid artrit teşhisinin konulduğunu, hastalık ile ilgili tüm tıbbi belgelerin müvekkilince davalı şirkete gönderilmesine rağmen davalının sigorta tazminatını ödemediğini, oysa müvekkilinin hastalığının poliçe teminatı dahilinde bulunduğunu ileri sürerek, 7.710 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 27.12.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 147.145,50 TL daha yükseltmiştir. Davacı vekili birleşen davada, aynı iddiaları tekrar ederek 10.914,50 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı vekili asıl ve birleşen davada, davacının hastalığının poliçe kapsamında kalmadığını, birleşen davanın zamanaşımına uğradığını savunarak, davaların reddini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller, bozma ilamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl ve birleşen davalar, sağlık sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. 1-Anayasanın 141. maddesinde, mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması öngörülmüş bulunduğu gibi, HUMK.nun 388/3. maddesinde de verilen hükümde, iddia ve savunma yönünden toplanan deliller, delillerin tartışması, varılan sonuçla ilgili hukuki nedenler, taraflara yüklenen borç ve sağlanan hakların kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça yazılması gerektiği belirtilmiştir. HUMK.nun 74. maddesine göre Kanunu Medeni ile muayyen hükümler mahfuz olmak üzere hakim her iki tarafın iddia ve müdafaalariyle mukayyet olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemece davacı tarafından açılan davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle birleştirilmesine karar verilmiş ve buna göre hüküm kurulmuş ise de birleştirilen davalar bağımsızlıklarını koruyacağından her davada talepler ayrı ayrı değerlendirilerek hüküm kurulması gerekir. Asıl ve birleştirilen davalar hakkında tek hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiştir. 2-Bozma nedenine göre davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bette açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 6.4.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.