Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/8330 Esas 2014/9847 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8330
Karar No: 2014/9847
Karar Tarihi: 03.06.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/8330 Esas 2014/9847 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz edildiği bir davada karar vermiştir. Kamulaştırma Yasası uyarınca, davacı kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescilini istemiştir. Mahkeme, davayı kabul etmiştir. Ancak, Yargıtay bu kararı bozmuştur. Yargıtay'ın kararı gereği, münavebe planında yer almayan bir ürünün hesaplamaya dahil edilmesi yanlıştır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 1. Bölümünün kararına göre, uzun süren bir yargılama sonunda belirlenen bedele hükmedilmesi Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınmış mülkiyet hakkının ihlal edildiği anlamına gelmektedir. Bu nedenle, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davalarda dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde tespit edilen bedele faiz uygulanması gerekmektedir. Bu faiz hükmü 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için geçerlidir. Ancak, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş davalarda da hak ihlallerinin giderilmesi için faiz uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle, mahkeme kararı yanlıştır ve bozulmuştur.
Kanun maddeleri: Kamulaştırma Yasası'nın 4650 Sayılı Yasayla değişen h
18. Hukuk Dairesi         2014/8330 E.  ,  2014/9847 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 27/11/2013
    NUMARASI : 2013/227-2013/525

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Şöyle ki;
    1-Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre bir yılda çift ürün alınabilen yörelerde dahi bu ürünlerin hazırlık ve yetişme süreleri dikkate alındığında bir yılı aşan süre gerektiği de gözönünde bulundurularak genellikle iki yılda üç ürünün münavebeye alınması suretiyle değerlendirme yapılması gerektiğinden, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 6 yılda 9 ürün münavebesi üzerinden değerlendirme yapılması doğru görülmediğinden; mahkemece verilen karar Dairemizce bozulmuş olup bozma öncesi bilirkişi raporunda münavebeye alınan ürünler arasından (bilirkişi kurulunca münavebeye buğday ürünü de mutlak alınmak koşulu ile) seçim yapılarak değerlendirme yapılması gerekirken, bozma öncesi münavebe planında yer almayan patlıcan ürünü münavebeye alınmak suretiyle değerlendirme yapan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi,
    2-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da bu hak ihlalini dikkate alarak 6459 sayılı Kanunun 6. maddesi ile 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de, 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ile tescil davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla Kamulaştırma Kanunu"nun 27. maddesi gereğince acele el koyma dosyasında tespit edilen ve bankaya bloke edilen bedelin mahsup edilerek fark bedeline dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken bu hususta karar verilmemiş olması,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 03.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.